ÇALIŞMA İZNİ NEDİR? NASIL BAŞVURU YAPILIR?

6735 sayılı Uluslararası İş Gücü Kanunu Nedir? Ne Zaman Yürürlüğe Girmiştir?

6735 sayılı Uluslararası İş Gücü Kanunu 13.8.2016 tarih ve 29800 sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe girmiştir.

Kanun; Türkiye ‘de çalışmak için başvuruda bulunan veya çalışan bireylerin, bir İşveren yanında mesleki eğitim görmek veya görmekte olan, staj yapmak için başvuruda bulunan yabancılar için Türkiye’ de geçici olarak hizmet sunumu yapmak isteyen yabancıları ve yabancı çalıştıran, çalıştırmak isteyen gerçek ve tüzel kişileri kapsamaktadır. Türkiye’de 4817 sayılı yabancı Çalışma izni vermeye yetkili Kurum Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıdır.

6735 sayılı Kanun Gereğince Yurt Dışından Çalışma İzni Nasıl Yapılır?

Yurt dışında bulunan yabancı uyruklu şahıslar çalışma izni için başvurularını; Bulundukları ülkelerde bulunan Türkiye Cumhuriyeti temsilciliklerine; işverenle yapmış oldukları iş sözleşmesi ile birlikte yapmaları gerekmektedir. Başvurularının kabulü halinde, elçilik tarafından kendilerine  referans numarası verilir. Yabancı işçi çalıştıracak olan işveren ya da vekili, e-devlet şifresi ile birlikte siteye girerek yabancı şahısın referans numarası ile birlikte gerekli başvuruyu Sosyal Güvenlik Bakanlığının resmi sitesinden başvuruyu yapar. Başvuru esnasında yabancı şahıs yurt dışında olması nedeniyle ıslak imzalı sözleşme ile birlikte 10 gün iş günü içinde gerekli belgeler ile birlikte işveren ya da işveren vekili başvuruyu Bakanlığa yapması gerekmektedir.

6735 Sayılı Kanun Gereğince Yurt İçinden Çalışma İzni Nasıl Yapılır?

Ön lisans ve Lisan öğrenimi için Türkiye ‘de bulunan yada her hangi bir nedenle ”altı ay” süreli izin almış ve izin süresi bitmekte olan yabancıların Türkiye’de çalışmak istemeleri durumunda işverenler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının resmi sitesinden online yapılması ardından imzalanacak olan Başvuru Formu ve dilekçe ile 6 iş günü içinde Bakanlığa teslim etmeleri gerekmektedir.

Çalışma İzin Başvurusu Sonuçları Değerlendirme ve Sonuçlanması Nasıl Yapılmaktadır?

Çalışma izin belgesi sonuçları olumlu ya da olumsuz olarak ilgili olan işverene e-posta yoluyla bildirilir. Başvuru yurt dışından yapılmış ise başvuru sonucu İlgili Temsilciliğe online olarak bildirilir. Çalışma izni olumlu olarak değerlendirilmiş ise başvuru yapan yabancı şahıs temsilciliğe giderek ikamet izin harcı, vize harcını ödemesi ve pasaportlarına vize harçlarını yapıştırmaları gerekmektedir. Pasaportlarında harçları yapıştırılmadan giriş yapan yabancıların çalışma izinleri geçersiz sayılmaktadır. Çalışacak olan şahsın çalışma izin kartı PTT yoluyla işverene kargo ile gönderilmektedir.

Çalışma İzninin Reddedilmesi Halinde Başvurulacak Merci Neresidir?

Çalışma İzni reddedilmesi; Çalışma izni uzatılmaması, geçerlilik hükmünün kaybedilmesi durumunda, ilgili kişiler otuz gün içerisinde sistem üzerinden online olarak, itiraz dilekçe ve belgelerini sisteme yükleyerek yapmaları gerekmektedir. Bakanlıkça itirazları kabul edilmediği durumunda ilgili kişiler idari ve yargı yoluna başvurabilirler.

Çalışma izni reddedilen yabancıların tekrar başvuru yapmaları mümkün olmamaktadır.

ÇALIŞMA İZNİ NASIL UZATILIR?

Uzatma süresi aşamasında yabancı Şahıs Çalışmaya Devam Eder mi?

Sosyal Güvenlik Bakanlığınca verilmiş olan çalışma iznin uzatılması için; Çalışma iznin bittiği tarihten itibaren, geriye doğru en fazla iki aylık dönem olmak üzere izin süresi bitmeden önce Çalışma Süresi uzatma için başvuruda bulunması gerekmektedir. Çalışma izni sona ermesi durumunda uzatma başvurusu yapılamaz ve kabul edilmez.

Çalışma izni başvurusu ilk başvuru yapıldığı şekilde elektronik ortamda yapılması daha sonra çalışma başvurusu yabancı ve işveren arasında kağıt üzerinde imzalanarak altı iş günü içerisinde şahsen ya da posta yoluyla Bakanlığa teslim edilmesi gerekmektedir.

Çalışma izni uzatma başvurusunda bulunan yabancılar, çalışma süreleri bitiminden itibaren 45 günü geçmemek üzere aynı iş yerinde, aynı meslekte çalışma mahiyeti değişmeden çalışmaya devam edebilirler.

Bu arada geçen süredeki çalışmalar kanuni süreç olarak sayılır ve iş yeri, yabancı ve ilgili mercilerin yükümlülükleri aynen geçerli sayılır.

 Çalışma izinleri için harç ve değerli kağıt bedeli ödenecek midir?

492 Harçlar kanununa göre; yabancılara verilen çalışma izni harca tabidir. Yabancılar çalışma süresine göre, çalışma izni harcı yatırmak zorundalar. Harç tutarları her yıl Resmi Gazetede yeniden değerlendirilerek yayınlanmakta ve harç tutarı, hangi bankaya yatırılacağı Sosyal Güvenlik Bakanlığının Resmi sitesinde yayınlanmaktadır. Bu nedenle her yıl yeniden düzenlenerek bir çalışma izni ve çalışma izni muafiyetinden Değerli Kağıt Bedeli alınmaktadır.

Compliance Kavramı ve Anonim Şirketler

Compliance Kavramı ve Anonim Şirketler

            Anonim şirketler, ticari hayatın kilit noktasındaki kuruluşlardan birisidir. Anonim şirket kavramının icadıyla birlikte ticari hayat gelişmiş ve şirketler büyümüştür. Öyle ki bazı şirketlerin değeri devletlerden bile yüksek miktarlara ulaşmıştır. Öte yandan bu kadar büyük şirketlerin varlığı ile birlikte ekonomik ve hukuki noktada çeşitli riskler de doğmuştur. Bu risklerin yönetilmesi ise hem ekonominin gelişmesi hem şirketlerin büyümesi hem de diğer gerçek ve tüzel kişilerin haklarının korunması adına oldukça önemlidir. Bu noktada karşımıza “önleyici (preventive) hukuk” araçlarından birisi olarak görebileceğimiz “Compliance” kavramı çıkmaktadır.

Compliance kavramının Türkçe’deki karşılığı ile ilgili doktrinde çeşitli öneriler (uyum, kurumsal uyum, uygunluk vd.) mevcuttur. Örneğin Prof. Dr. Hasan PULAŞLI “Compliance” kavramının karşılığı olarak “uyum”(1) kelimesini kullanmaktadır. Öte yandan Dr. Tuğçe Nimet YAŞAR ise bu kelimenin karşılığı olarak “kurumsal uyum”(2) kavramını kullanmaktadır.

Compliance Latince kökenli bir İngilizce kelimedir ve Latince “Complere”(3) kelimesinden türemiştir. Complere, “tüm parçalara sahip, hiçbir şeyden yoksun, tamamlayıcı” gibi anlamlara gelmektedir. Doktrindeki makalelerde genellikle kelimenin İngilizce kökenine bakılmış olsa da kanaatimizce Latince orijini kavramsal anlamın daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır.

            Compliance kavramı şirketler hukukunda şirketlerin hukuka ve kendi belirledikleri kurumsal kurallara uygunluğuna ve uyumuna ilişkin bir kavramdır. Bu kavram, özellikle şirketler hukukunun gelişmiş olduğu Batı ülkelerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Örneğin ABD gibi ülkelerde anonim şirketlerin büyük çoğunluğunun “Compliance” hizmeti aldığı bilinmektedir.

Compliance hizmeti kısaca, bir şirketin kurumsal yapısının, organizasyonunun ve süreçlerinin evrensel ilkelere, mevzuata, şirket ilkelerine ve iyi yönetim ilkelerine uygun olup olmadığının araştırılarak ortaya konmasıdır. Compliance kavramındaki hedef hukuka aykırı olarak yapılan bir işlemin neden bu şekilde yapıldığı, hangi aşamada ve süreçte bu hale geldiğinin belirlenmesi, şirketin organizasyonun herhangi bir mevzuata aykırı olup olmadığı, şirketin yasal yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde gereken özenin gösterilip gösterilmediği ve şirketin mevzuata aykırılıklarının tespitidir.

Bir vekalet ilişkisi olan (4) Compliance hizmeti genel olarak hukukçulardan alınır. Compliance hizmeti işini yapan kuruluş bu işi özen göstererek yapmak zorundadır. Aksi halde, özensizliği ortaya konduğu takdirde sorumluluğu söz konusu olabilmektedir.  Şirket dışından bir Compliance hizmeti veren kuruluş ile anlaşılıp şirketin genel taraması yapılarak kurumsal uyum/uygunluk raporu ortaya konur ve eksiklikler varsa düzeltilmesi için öneriler sunulur.

            Compliance hizmetinin temel amacı, şirketlerin ve yatırımcıların hukuki güvenliğinin sağlanmasıdır. Bu hem şirketlerin işleyişlerinde yıllarca sürecek davaların/hukuki süreçlerin yaşanmaması adına bir önleyici adımdır hem de yatırımcıların şirketlere güven duymasını sağlamaktadır. Özellikle halka arz edilmiş ve borsa da işlem gören şirketlerin kurumsal yapısının hukuka uygun ve sağlam olması önem arz etmektedir.  Compliance hizmeti ile şirketler ciddi zararlar doğmadan bu zararlara yönelik tedbir alabilme şansını elde etmektediler.  Compliance kültürünün ülkemizde şirketlere kazandırılması oldukça önemli bir adım olacaktır.

Haldun BARIŞ
 Stj. Avukat

Son Notlar

1)Prof. Hasan Pulaşlı, Şirketler Hukuku Genel Esaslar,  7. Baskı, Adalet Yayınevi 

2) Dr. Tuğçe Nimet Yaşar,”Compliance” Kavramı ve Borsaya Kayıtlı Şirketlerde Uygulaması, YökTez

3)Prof. Hirokiyo Furuta,Origins and History of Compliance, Faculty of Law, Chuo University, (https://yab.yomiuri.co.jp/adv/chuo/dy/research/20160929.html) (Erişim tarihi Nisan 2021)

4)Prof. Dr. Ali Paslı, Compliance” Kavramının Anonim Ortaklıklar Hukukundaki anlamı Ve Sorumluluk Sistemine Etkisi

Borsazedelerin Yolu Uzun

Bu yazı 1998 yılında Platin Dergisi’nde yayınlanmıştır.

Av. Bülent SEYHAN

Öncelikle aracı kurumun iflası istenecek inceleme sonucu aracı kurumun iflasına karar verilirse aracı kurumun malvarlığı incelenecek, aracı kurumun malvarlığı borcu ödemeye yetmez ise söz konusu fona müracaat edilecek ve ödemeler yapılacak. Bu süreç oldukça uzun bir süreçtir. Hele çok sayıda kişinin davacını olduğu toplu davalarda mahkeme süreci oldukça uzundur. Her mağdur için ayrı ayrı incelenecek ve bunun neticesinde ödeme yapılacaktır. 

 (Devamı Platin Dergisi 32. Sayıda…)

Banka İle Aracı Kurum Arasındaki Fark Nedir?

Av. Bülent SEYHAN

1994 krizinde bir çok aracı kurum,  iflas etmiş yatırımcılarla mağdur olmuştu. İMKB endeksindeki sert düşüşlerin yaşandığı son haftalarda, pek çok kişinin aklına öncelikle aracı kurumlarla ilgili şüpheler geliyor. Şimdilik bu konuda olumsuz bir gelişme yok. Varsa bile, SPK bunu açıklamak için kırk kere düşünecek ve nedense iş işten geçtikten sonra kamuoyuna duyuracaktır. SPK, bu konuda hantal bir görünüm sergiliyor.

Görüştüğüm SPK yetkilileri, aracı kurumların pek çoğunun 1994 krizi sonrası güçlü bir yapıya kavuştuğunu, kısa vadede aracı kurumların genel yapısında bir problem olmayacağı konusunda birleşiyorlar. Önceki krizin doğal bir seleksiyona yol açtığını, zayıf ve işi bilmeyenlerin elendiğini, krizin bugünkü aşamasında riskli aracı kurumdan çok riskli müşterilerin olabileceğini belirten yetkililer, özellikle aracı kurumların yüksek kredili müşterilerinin temerrütlerinin sonucunda sıkıntıya girebileceklerini ama eylülün ikinci haftası itibariyle böyle bir problemin kendilerine intikal etmediğini söylüyorlar. … (Devamı Platin Dergisi 46. Sayı, 1998 sayfa 97’de)

Acaba Hukuk Basiretsiz Yatırımcıları Korur Mu?

Bu yazı Av. Bülent SEYHAN’ın Platin Dergisindeki yazısının bir bölümünden alıntıdır.

Şu bir gerçek. Borsa yatırım araçları içinde çok gelir getiren bir alan. Ama basiretli olmak koşuluyla.

Bu köşede yapılan hukuksal açıklamalarda, adli mercilere intikal etmiş ve yatırımcıları SPK mevzuatını bilmemelerinden dikkatsizliklerinden başlarına gelebilecek hukuksal olaylardan bahsettim. Şunu unutmayın:

Sermaye piyasamız ve bankacılık sektörümüz atılım içindedir. Dünya standartlarını yakalamıştır. Türk ekonomisinin dinamikleri içinde en şaşırtıcı ilerlemeyi göstermektedir. Ama hukuk kuralları piyasa gerçeklerinin gerisinde kalmaktadır. Yasama organının hem biçim hem de siyasetten yavaş olması, mevzuatta boşluklar yaratmaktadır.

Yasalardaki bu boşlukları tespit eden bazı kişi ve kuruluşlar, iş yaşamlarını bu boşluklardan yararlanarak maalesef sürdürüyorlar. Burada şunu da belirtmek gerekir ki; bu uyarıları ısrarla yapmamızın sebebi, ne aracı ne de yasaların etkisizliğidir.

Amaç hem HUKUKİ ÖZEN ve dikkati hem de TİCARİ ÖZEN ve dikkati bir arada yaşamımıza sokmaktadır. … (Devamı Platin Dergisi  28. sayıda)