Alacaklarının Süresi İçerisinde Yurda Getirmeyenler

Günümüz ekonomisinde milli para birimini korumanın şartlarından biri ülke içerisinde üretilen artı değerin ihraç edilmesine bağlı olarak oluşturulan sermayenin yurtdışına çıkışını engellemektir. Birçok dünya ülkesi bununla alakalı kanunlar ve başka düzenleyici yasal işlemler yapmaktadır. Nitekim ülkemizde de milli para birimini korumak amacıyla 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun çıkarılmış ve bu kanunla ihracat bedellerini yurda getirme zorunluluğu getirmiştir.

1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’da, ihracat bedellerinin yurda getirilmesi yükümlülüğü ile alakalı iki tane kabahat düzenlenmiştir. Söz konusu kabahatlerden birincisi 3. maddenin 1. fıkrasında şöyle düzenlenmiştir;

“Cumhurbaşkanının bu Kanun hükümlerine göre yapmış bulunduğu genel ve düzenleyici işlemlerdeki yükümlülüklere aykırı hareket eden kişi … ‘”

Görüldüğü üzere kanun Cumhurbaşkanının konu hakkında yaptığı genel ve düzenleyici işlemlerdeki yükümlülüklere uymamayı kabahat olarak değerlendirmiştir. Bu kabahati işleyen kişiler için ise bu fıkranın devamında şöyle bir yaptırım öngörmüştür;

“… üç bin Türk Lirasından yirmi beş bin Türk Lirasına kadar idarî para cezası ile cezalandırılır.”

Görüldüğü üzere kanun koyucu bu kabahatin işlenmesi durumunda sabit bir idari para cezası ile kabahatlinin cezalandırılmasını öngörmüştür. Fakat unutmamak gerekir ki bu tutarlar her sene yeniden değerleme oranlarına göre artırılmaktadır.

Kanun koyucu, bu kanunun 3. maddesinin 3. Fıkrasında bir kabahat daha düzenlemiştir;

“Her türlü mal, kıymet, hizmet ve sermaye ithal ve ihraç edenler veya bu işlere aracılık edenlerden bu işlemlerinden doğan alacaklarının 1. maddeye göre alınan kararlardaki hükümlere göre ve bu kararlarda tayin edilen süreler içinde yurda getirmeyenler…’”

Bu fıkrada kanun koyucu ithalat ve ihracatla uğraşan kişiler için Cumhurbaşkanı’nın bu konuda vereceği kararlara uyma yükümlülüğü getirmiştir.  Bu kararlara uymamanın cezasını ise bu fıkranın devamında düzenlenmiştir;

“… yurda getirmekle yükümlü oldukları kıymetlerin rayiç bedelinin yüzde beşi kadar idari para cezasıyla cezalandırılırlar. İdari para cezasına ilişkin karar kesinleşinceye kadar alacaklarının yurda getirenlere, birinci fıkra hükmüne göre idari para cezası verilir. Ancak, verilecek idari para cezası yurda getirilmesi gereken paranın yüzde iki buçuğundan fazla olamaz”

Bu kısımda ise kanun koyucu nispi bir ceza belirlemiştir, cezanın miktarı yurda getirilmesi gereken para miktarının yüzde beşidir. Devamında ise kanun koyucu yurda getirilmesi gereken ihracat bedelinin yurda getirilmesini teşvik etmek için idari para cezasının kesinleşmesine kadar miktarın Türkiye’ye getirilmesi durumunda, birinci fıkrada bahsedilen 3.000 TL-25.000 TL arası para cezasının kabahatliden alınacağını ve bu ceza miktarının da getirilmesi gereken miktarın yüzde iki buçuğundan fazla olamayacağını öngörmüştür. Ayrıca belirtmek gerekir ki, kabahatliye kesilecek cezalar getirilecek kıymetlerin rayiç bedeli yani güncel piyasa değeri üzerinden hesaplanır. Ayrıca eğer yapılan ihracatın bedeli döviz üzerinden alınmışsa, işlemin yapılacağı tarihteki Merkez Bankası’nın döviz satış kuru esas alınır.

21.10.2021 tarihli İhracat Genelgesinin 4. maddesinde ihracat bedelinin fiili ihraç tarihinden başlayarak 180 gün içerisinde yurda getirilmesi öngörülmüştür. Bu noktada akıllara gelen soru şayet ihracat bedeli uygun tarihlerde yurda getirilmez ise bunun nasıl tespit edileceğidir. Bu konu Merkez Bankasının İhracat Genelgesinin 26. maddesinde düzenlenmiştir, aracı bankalara bilgisi dahilinde olan beyannamelerle alakalı ihracat bedellerinin yurda getirilmesini ve kabulünü izlemek, indirim ve mahsup işlemlerini gerçekleştirme yükümlülüğü yüklenmiştir.

İhracat hesabının uygun süre içerisinde kapatılmaması üzerine aracı banka Vergi Dairesi başkanlığı veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne ihbarda bulunur. Vergi Dairesi Başkanlıkları veya Vergi Dairesi Müdürlükleri ihbardan itibaren 10 iş günü içerisinde 90 gün süreli ihtarname gönderir. Söz konusu ihtarnamede bu ihtar süresi içerisinde ihracat hesabının kapatılması veya mücbir sebep, haklı durumun belgelendirilmesi istenir. İhtarnamenin süresi içerisinde ek süre alınmazsa veya ihracat hesabı kapatılmazsa, ilgili vergi dairesi savcılığa ihbar yapar.

1567 sayılı kanunun 3. maddesi son fıkrasında düzenlendiği üzere bu hususta idari para cezasına karar vermeye Cumhuriyet Savcısı yetkilidir. Cumhuriyet Savcısı gerektiğinde fiili durumu da gözeterek uygun bir ceza miktarına karar verir. Bu suçların tekerrürü halinde ise verilecek cezalar iki kat olarak hükmedilir. Ayrıca suç tarihi ile tahsil tarihi arasındaki süreler için kanunun belirlediği oranda gecikme faizi uygulanacaktır.

Bu idari para cezasına karşı yapılacak itirazın başvuru yolu ise 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre idari para cezasına ilişkin idari yaptırım kararına karşı kararın tebliği tarihinden itibaren en geç on beş gün içerisinde sulh ceza mahkemesine başvurulması gerekmektedir. Bu süre içerisinde itiraz edilmez ise idari yaptırım kararı kesinleşecektir.

İhracat bedellerinin yurda getirilmesi akreditifli ödeme, vesaik mukabili ödeme gibi kanunda sayılan ödeme şekilleriyle yurda getirilebilir. Fakat ihracat bedelinin yolcu tarafından efektif olarak yurda getirilmesi halinde gümrük idarelerine beyan edilmesi zorunludur. Yolcu beraberinde efektif olarak getirilen bedelin tespiti gümrük idarelerince onaylı nakit beyan formu (NBF) ile yapılır.

İhracat hesapları ise aracı bankalar tarafından kapatılır. İhracat hesabı kapatılırken banka bir ihracat kabul belgesi (İBKB) düzenler.

*Deniz Mete ÖZCAN

SEYHAN HUKUK BÜROSU TAYVAN BÜYÜKELÇİLİĞİ’Nİ ZİYARET ETTİ

Seyhan Hukuk Bürosu, Av. Mustafa KORKMAZ, Av. Osman ALTUNTAŞ, Av. Ecem ÖZYURT ve Av. Haldun BARIŞ’tan oluşan bir heyet ile Tayvan Büyükelçiliği’ne ziyarette bulundu. Tayvan Büyükelçiliği ise Büyükelçilik Genel Sekreteri Sibel CHEN, Ekonomi Sekreteri Annie C.C. YU ve Tayvanlı öğrencilerin bulunduğu bir heyet ile ofisimizi karşıladı.

Yapılan görüşmelerde Tayvanlıların Türkiye’de yaşadığı hukuki sorunlara dair görüş alışverişinde bulunuldu. Seyhan Hukuk Bürosu’nun Tayvanlı iş adamlarına ve Tayvanlı vatandaşlara yönelik hukuki destek vermesi kararlaştırıldı. Tayvan Büyükelçiliği, internet adresinde Seyhan Hukuk Bürosu’nu vatandaşlarına önerdi. Böylece Seyhan Hukuk, Rusya, İran, İngiltere’nin ardından Asya bölgesindeki ülkelerin vatandaşlarına da hizmet verecek.

SEYHAN HUKUK BÜROSU İRANLI AKADEMİSYEN-AVUKAT BAHARAK SHAHED İLE İŞBİRLİĞİ TOPLANTISI YAPTI

Seyhan Hukuk Bürosu avukatları ile İranlı akademisyen ve Tebriz Barosu avukatlarından Baharak Shahed arasında işbirliği geliştirilmesi amacıyla online bir toplantı düzenlendi.

Toplantıya Seyhan Hukuk Bürosu Kurucu Ortağı Av. Bülent SEYHAN, Seyhan Hukuk Bürosu Ortağı Av. Mustafa KORKMAZ ve Stj. Av. Haldun BARIŞ ile Ph.D. Av. Baharak SHAHED katıldı.

Toplantıda Seyhan Hukuk Bürosu Kurucu Ortağı Av. Bülent SEYHAN, Türkiye-İran arasındaki ilişkileri önemsediklerini ve yaşanan hukuki problemlerin çözümü noktasında aktif rol almayı istediklerini kaydetti. Halihazırda Seyhan Hukuk’un İranlı yatırımcıların Türkiye’deki hukuk güvenliği noktasında, önleyici hukuk anlayışıyla oldukça başarılı hamleler yaptığını vurgulayan Av. Bülent SEYHAN; yaşanan çeşitli problemlerin de yargı aracılığıyla çözüldüğünü belirtti ve bu noktada da etkin rol oynadıklarını vurguladı. Özellikle İranlı müvekkillere daha iyi hizmet verebilmek noktasında İran’da işbirliği yapacakları güvenilir ve iyi hukukçulara ihtiyaçları olduğunu belirtti.

Toplantıda Seyhan Hukuk Bürosu Ortaklarından Av. Mustafa KORKMAZ ise İran-Türkiye ticaretinin her geçen gün geliştiğini ve durumdan memnun olduklarını dile getirdi. Bu ticari ilişkiler sırasında sözleşmelerin tanziminden tutun da gümrük kapılarındaki işlemlere kadar pek çok sürecin yakından takipçileri olduğunu ve hızlı bir biçimde çözüme ulaştırdıklarını vurguladı. Şu aşamada İran’da işbirliği yapabilecekleri güvenilir bir hukukçunun işlerin daha hızlı çözüme ulaşmasına ciddi katkı sağlayacağının altını çizdi.

Toplantıda Urmiye Üniversitesi akademisyenlerinden ve Tebriz Barosu Avukatlarından Baharak SHAHED ise yaptığı çalışmalardan bahsetti. Türkiye ve İran’da çalışmaktan mutluluk duyduğunu söyleyen SHAHED, yapılacak işbirliğinin hem Türk hem İranlı vatandaşlara ciddi katkılar sağlayacağını belirtti. SHAHED özellikle İran’dan Türkiye’ye yatırım yapan kişilerin Türkiye’de iyi ve güvenilir hukukçulara ihtiyaç duyduğunu belirterek bu noktada yapılacak bir işbirliğinin önemini vurguladı.

Seyhan Hukuk Bürosu ile Baharak Shahed arasındaki işbirliğinin iki ülke vatandaşlarına hayırlı olmasını temenni ediyoruz.

Seyhan Hukuk Bürosu

Seyhan Hukuk Sponsorluğunda ELSA Ankara prof. dr. Ejder Yılmaz II. Kurgusal Duruşma Yarışması

Geçtiğimiz aylarda ELSA Ankara öğrenci ve genç avukatlar topluluğu ile beraber başlayan ortak etkinlikler ve işbirliği devam ediyor. Bu kapsamda hukuk öğrencilerine lisans eğitimleri içerisinde edindikleri teorik bilgileri pratik hayatta kullanabilmesi amacıyla Kurgusal Duruşma Yarışması düzenlenecektir. Söz konusu ödüllü yarışma katılımcılara yazılı aşaması ile dilekçe yazma becerisini aşılamayı, sözlü kısmıyla ise argümantasyon ve savunma yapamayı öğretmeyi amaçlamaktadır. Yarışma değerli Prof. Dr. Ejder Yılmaz‘ın da katılımıyla gerçekleşecektir. Seyhan Hukuk Bürosu genç hukukçulara desteklerini sağlıyor ve 7-8 Nisan 2018 tarihlerinde gerçekleşecek olan sözlü aşamada başarılar diliyor.

ELSA ile ilgili bir paylaşım daha.

UKRAYNA İLE KOMBİN TAŞIMACILIK ANLAŞMASI ONAYLANDI

UKRAYNA İLE KOMBİN TAŞIMACILIK ANLAŞMASI ONAYLANDI

“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Uluslararası Kombin Yük Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun” 11.11.2017 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Uluslararası hukuka göre iki veya daha fazla devlet arasındaki bir anlaşmanın taraflar için bağlayıcı olması için bu anlaşmanın meclis tarafından onaylanması ve bu anlaşmanın o devlet için artık geçerli olduğuna dair kanun çıkarması gereklidir. Buna göre yukarıda adı belirtilen anlaşma artık Türkiye için bağlayıcı olmuştur ve Türkiye’nin işbu anlaşmaya aykırı hareketlerde bulunması uluslararası alanda yaptırımlarla karşılaşacağı anlamına gelmektedir.

Söz konusu anlaşma Ukrayna ile Türkiye arasındaki ithalat, ihracat ve transit ticareti düzenler niteliktedir. Anlaşma 8 Bölüm ve 22 maddeden oluşmakta, Türkiye ile Ukrayna arasındaki demir yolları, feribot tesislerinin ve gemilerin kullanım prensiplerini, yük göndericilerinin ve alıcılarının, gemi sahiplerinin sorumluluklarını ve ortak ilişkilerini düzenliyor. Anlaşmadan Türk ve Ukraynalı gemi sahipleri de yararlanacaktır.

Kombin taşımacılık Ukrayna.

GAZPROM “TÜRK AKIMI”NIN İLK HATTININ İNŞAASINI TAMAMLADI

GAZPROM “TÜRK AKIMI”NIN İLK HATTININ İNŞAATINI TAMAMLADI

2014 yılında Rusya Devlet Başkanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı iki ülke arasındaki ekonomik birliği sağlayacak doğal gaz projesini dile getirdi ve icrasına 2015 Mayıs ayında başlandı. İsmi Türk Akımı Açık Deniz Doğalgaz Boru Hattı olan proje iki aşamadan oluşacaktır – ilki Rusya’dan Türkiye’ye döşenecek olan hat ve ikincisi Türkiye’den Avrupalı müşterilere ulaşacak olan hat.

Peki, Gazprom ‘un bu projesinin önemi nedir?

Sovyetler Birliğinden 1991 yılında ayrılan Ukrayna Avrupa ve Asya arasında kilit bir noktada yer alan gelişmekte olan ve yeni doğmuş bir ülke haline geldi. Bağımsızlığıyla beraber yeni bir politik rejime geçti ve diğer eski Sovyet Bloğu ülkeleri gibi Rusya ile sıkı ilişkiler içerisindeydi.  Bu doğrultuda Rusya’nın doğal gaz ihracatı Ukrayna üzerinden gerçekleşecek şekilde Avrupa’ya ulaşmaktaydı. Doğal gaz fiyatı üzerinde anlaşamayınca 2009 yılında Ukrayna ve Rusya arasında doğal gaz krizi yaşandı ve Türkiye ile bu noktada işbirliği gündeme geldi.GAZPROM ''TÜRK AKIMI''

GAZPROM

Günümüzde projenin ilk adımı olan Rus topraklarındaki borular döşenmiş durumda. 4 Kasım 2017 tarihinde Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölgesine giriş yapıldı ve Gazprom Yönetim Kurulu başkanı Aleksey Miller “Türk Akımı sayesinde doğalgaz Türkiye aracılığıyla Avrupa’ya akacak. Bu da Türkiye’nin bölgesel enerji arenasındaki stratejik öneminin çok ciddi oranda artması anlamına gelecek. 2018 başlarında Türkiye’de inşaata başlayabilmeyi bekliyoruz. Hedefimiz 2019 sonunda doğalgaz akışının başlaması” açıklamasını yaptı.

Bu proje nasıl hayata geçecek? Karadeniz’in altından geçerek Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşacak olan bu proje Rusya’dan Türkiye’ye yılda 15.75 milyar metreküp doğalgaz taşıyacak.

19 milyar dolara mal olan bu projeye Avrupa’dan onay geldi.

Macaristan Dış İşleri bakanı Peter Szijjarto’nun yaptığı açıklamada Macaristan’ın Türk Akımı üzerinden 2019 yılının sonuna doğru gaz temin etmeye başlayacağını belirtti. Szijjarto “Bu proje Macaristan’ın enerji kaynakları ihtiyacının taahhüdünü oluşturacaktır. Bu nedenle bu işbirliğinin bir an önce hayata geçmesi bizim stratejik menfaatlerimizin arasında yer almaktadır.” şeklinde konuştu.

Rusya’nın ekonomisi son yıllarda aleyhinde güdülen mali politikalar nedeniyle etkilenmiş bulunmaktadır ve ruble kuru değer kaybetmiştir. Değişen ABD Başkanının yeni Sekretaryası parlamentodan Rusya hedefli mali yaptırımları ağırlaştıran yasa projesini geçirmeye istekli görünüyor. Öte yandan bu yaptırımların ekonomi dünyasına vereceği zararlardan ötürü endişelerini dile getiren Exxon ve Chevron gibi enerji şirketleri bu yasa tasarısını frenlemiştir. Bu gelişmelerle beraber Gazprom Türkiye’ye kadar uzanacak olan hat çalışmalarını hızlandırarak Beyaz Saray’daki kararsızlıktan istifade etmiştir.

Bütün bunlarla beraber belirtmek gerekir ki Türk Akımı Avrupa’nın enerji ihtiyacını karşılayacak tek proje değildir. Slovakya ve Avusturya üzerinden gaz temin edecek Kuzey-2 Akımı projesi de başlangıç aşamasındadır. Yine de bu ekonomik birliğinden Türkiye mali ve siyasi açıdan her şekilde karlı çıkacaktır.

2017’DEKİ DÖViZ KURU OYNAKLIĞINA SEBEP OLAN NEDİR?

Türkiye ekonomisi açısından 2017 yılının en kritik noktası döviz kuru oranlarının hızlı bir şekilde yükselişi ve düşüşü olmuştur. Siyasi  çalkantıların piyasada hareketliliği arttıran veya durduran etkisi aşikâr, fakat Int. Journal of Economics and Financial Issues için yazılan 2015 – 1016 yılı değerlendirmesinde anıldığı gibi Türkiye gibi gelişmekte olan bir ekonomide Türk Lirasının Yen, Euro ve Dolar karşısında yıllara uzanan bir düşüş yaşamasının genel sebepleri arasında ayrıca enflasyon oranları, gelir dağılımındaki ücret farkı, faiz oranları vb. sebepler etkili olmaktadır.

Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın yaptığı açıklamaya göre küresel belirsizliklerdeki artışın ve sermaye akımlarındaki dalgalanmaların Türkiye’de finansal piyasalar ve döviz kuru üzerinde oynaklığa neden olmuştur. Bununla beraber Türkiye’nin 2001 yılında yaşadığı krize bağlı olarak enflasyon oranlarının dünya çapında rekora ulaştığı ve hala en yüksek enflasyon oranına sahip ülkeler arasında yer aldığı da bir gerçek. Bu açıdan bakıldığında döviz kurlarının her sene peş peşe gelen artışı hem siyasi çalkantı ve hükümet değişiklikleri hem de enflasyon ile verilen mücadelenin sonucu olduğunu söylemek mümkün.döviz kuru

döviz

Bu konuda neden net bir açıklama yok?

Literatürdeki görüşler doğrultusunda enflasyon oranının döviz kurlarını etkiyen bir faktör olduğu veya enflasyon oranının döviz kuru tarafından etkilenen bir faktör olduğu konusunda bir görüş birliği bulunmamaktadır. Fakat bu alanda yapılan ampirik çalışmalar ve istatistiksel değerlendirmeler sonucunda bu iki değer arasında bir doğru oran bağıntısının bazı ekonomiler açısından bulunduğu ortaya koyuldu ve bu ilişkiye exchange rate pass-through dendi. Dövizin iç pazara giriş seviyesine bağlı olarak bazı durumlarda zayıf bir içe geçiş olması ile beraber bu ikisinin birbirinden etkilenerek ekonomi hayatında şekillendiği ortada.

Türkiye’nin durumu ise yumuşak bir içe geçişi aşan niteliktedir. Döviz kuru ekonomimizi yakından etkiyen bir faktör. Her gün kullandığımız alış veriş merkezlerinin içindeki dükkânların kira bedellerinin dolar cinsinden olması sunulan mal ve hizmet fiyatlarını doğrudan etkilemesi, Türkiye’de yabancı kaynaklı birçok işverenin bulunup maaş ödemelerinin dolar cinsinden yapılması, yabancı şirketlerin tasarrufunda birçok yerli sermayenin olması ve yurt dışından ithal edilen malların (özellikle günlük ihtiyaçları karşılayan ve yerine konulmayan tüketim malların) çokluğu, kamu ihale sözleşmelerinin yabancı şirketlere verilmesi gibi birçok iktisadi ilişki Türkiye’yi dış piyasaya yaklaştırmakla beraber ondan etkilenmesini de sağlamaktadır.

Merkez Bankası artan döviz kurlarını dengelemek amaçlı para basmak, temel faiz oranlarını değiştirmek şeklindeki iktisadi politika izlemektedir. Bu Murat Çetinkaya’nın yaptığı açıklamadan da anlaşılıyor: “Gelişmeleri yakından takip ederek elimizdeki bütün araçları uygun bir bileşimle ve doğru yerde kullanmaya gayret ediyoruz. Bu doğrultuda yakın dönemde döviz piyasasına dair seçici tedbirler almaya devam ettik. Kasım ayında yabancı para zorunlu karşılık oranlarında yaptığımız indirimle piyasaya döviz likitidesi sağladık. Ayrıca ihracat reeskont kredileri kapsamında yıl sonuna kadar yapılacak olan geri ödemelerin vade uzatımına veya Türk lirası cinsinden yapılabilmesine imkan tanıdık. Buna ek olarak enerji ithalatçısı KİT’lerin döviz talebini kısmen karşılamaya devam ediyoruz. Merkez Bankası olarak para politikası duruşumuz enflasyon görünümüne karşı sıkı döviz likitidesinde dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici niteliğini korumaktadır.”

Peki, Merkez Bankasının bu tutumu olumlu sonuçlar doğuracak mı?

TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği)’ın çıkardığı raporda da bu tutum eleştirilmiş ve son 8 yılda Türkiye’nin kısa vadeli politikalarla çözüm üretmeye çalışmış ve başarılı olamamasından bahsedilmiştir. Merkez Bankası’nın piyasayı dengeleme araçlarını kullanmasının uzun vadede işsizlik oranını arttıracağını daha 50 yıl önce Milton Friedman adında Amerikalı bir iktisatçı belirtmiş ve serbest piyasa teorisini ortaya atmıştır.

Uzun vadede piyasanın arz talep etkileşimiyle kendini dengeleyeceği ve devlet müdahalesinin ortaya çıkardığı işsizlik şeklindeki yan etkinin yaşanmayacağını belirtmiştir. Liberal iktisadi teorisini veya devletçi bir yaklaşımı benimsemek siyasi bir seçim olacağından her ülke kendi iç dengesine bağlı olarak bu finansal politikayı belirlemekte ve biz vatandaşların bize en uygun düşen yaklaşıma bağlı olarak oy gücümüzü kullanarak bu seçime katılmaktayız. Türkiye sözde döviz kurlarını yönetme konusunda serbest piyasa teorisini seçmiş ama özde döviz kurları sıçrayışlarında Merkez Bankası ani çıkışlar yaparak faiz kıskacını kullanmıştır. Sonuç olarak Türkiye’de günümüzün son 2017 yılının değerlendirmesine bağlı olarak işsizlik oranı rekor kırarak %11e ulaşmış durumda. Türk Lirası geçen yıla nazaran dola karşısında %18,9 değer kaybetmiştir. Enflasyon 2014 yılında ulaştığı dünya rekorunda 15nci sıralamadan sonra kısmen de olsa dizginlenmiş durumda. Fakat döviz kuru rekor kırmaya devam etmekte.

KAMÇATKA GEZİSİ

KAMÇATKA GEZİSİ

Kurucu ortağımız Av. Bülent Seyhan ve yardımcısı Yulia Popova hem müvekkilleri ile toplantı yapmak hem de Rusya’yı biraz daha yakından tanımak amacıyla, Rusya’nın en doğusunda bulunan Kamçatka’ya iş gezisine gittiler.Kamçatka gezisi

Kamçatka

Kamçatka, Rusya’nın Amerika sınırında bulunan; volkanları, kayak merkezleri ve jeotermal kaynakları ile meşhur Pasifik okyanusun kıyısında bulunan bir yarımadadır. Orman, nehir ve göllerle kaplı bu yarımadanın turist çekmesinin en büyük sebepleri doğasının hala kirlenmemiş olması, kışları ise bol kar yağışı ve volkanik dağlarının yanında jeotermal kaynaklarının olmasıdır. Ankara ile Kamçatka arasındaki saat farkı dokuz saattir.

Yolculuğumuzu Ankara-İstanbul, İstanbul-Moskova, Moskova-Petropavlsk Kamchatskiy seferleri ile gerçekleştirdik. Moskova’dan Petropavlsk’a gitmek tam sekiz buçuk saat sürdü.

Müvekkilimiz bizi havalimanında karşılayarak, ormanın arasında bulunan ve ağaçtan yapılmış, muhteşem kokusu olan müstakil evlerden oluşan bir tatil yerinde misafir etti. Akşam yemeğinde balığın yanında, Kamçatka’nın ünlü deniz ürünlerinden yengeç ve havyar vardı.

Bir sonraki gün Müvekkilimizle davasının ayrıntılarını konuştuk. Dava süreci konusunda Müvekkilimizi bilgilendirdik ve sonraki adımlarımızın ne olacağını stratejik açıdan değerlendirdik. Müvekkilimizin de onayıyla ve kendisinden aldığımız gerekli evraklarla dava sürecini başarılı bir şekilde halen sürdürüyoruz.

Türkiye’ye 21 saatlik geri dönüş seyahatimiz başlamadan önce Pasifik Okyanusuna uğramak için de ihtimal bulduk.

Yabancıların Türkiye’de Gayrimenkul Edinmesi

Prosedür:

  1. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden randevu alınır (tkgm.gov.tr); Şartlar:

*18-65(1) yaş aralığında olmak

*Liste-1(2) de sayılı ülke vatandaşı olmak

*Alınacak Gayrimenkul malın yüz ölçümünün 30 hektar altında olması ve ilgili ilçenin yüz ölçümünün %10unu aşmaması

Ek Şart:

*Arsa satın alımından sonra 2 yıl içerisinde, yapılacak proje ile ilgili açıklamanın Bakanlar Kuruluna teslim edilmesi

  1. Belediye’de rayiç bedelinin(3) belirlenmesi;
  2. Belediye’de ‘evin borcu yoktur’ yazısının alınması;
  3. Tapu ile anlaşmalı Bankaya(4) Tapu Döner Sermaye bedelinin ve %2 Tapu Harcı’nın(5) ödenmesi;
  4. Bina Satın alımında zorunlu Deprem Sigortası satın alınması;
  5. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünde randevu günü pasaport ve fotokopisi, oturma izni ve fotokopisi(6), Belediyeden alınan ‘evin vergi borcu yoktur’ yazısı, DASK poliçesi ilgili birime teslim ediliyor ve satış işlemi tamamlanıyor(7).

Dipnotlar:

  • 65 ve üstü yaş aralığında olanlar aklı dengesinin yerinde olduğuna dair sağlık raporunu Tapu Müdürlüğüne teslim etmesi ile beraber söz konusu satış işlemini yapabilir.
  • Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca Gayrimenkul Satın Alabilen Yabancı Ülke Vatandaşlarının Listesi:

Liste

Afganistan(Tarım arazisi dışındaki gayrimenkuller alınabilir)AlmanyaAmerikaAndora PrensliğiAngolaAntigua & BarbudaArjantinArnavutluk(Sadece konut ve iş yeri gayrimenkulleri satın alınabilir)Avustralya(Satın alma işlemi için İç İşleri Bakanlığının onayı gerekli)Avusturya(Satın alma işlemi için İç İşleri Bakanlığının onayı gerekli)AzerbaycanBahamalar(Satın alma işlemi için İç İşleri Bakanlığının onayı gerekli)Bahreyn(Satın alma işlemi için İç İşleri Bakanlığının onayı gerekli)BangladeşBarbadosBelarusBelçikaBelizeBeninBirleşik Arap EmirlikleriBolivyaBosna-HersekBostvanaBrezilyaBrunei DarussalamBulgaristanBurkina FasoBurundiCezayir(Satın alma işlemi için İç İşleri Bakanlığının onayı gerekli)CibutiÇadÇek CumhuriyetiÇin Halk Cumhuriyeti(Tek bir gayrimenkul satın alabilir)(Satın alma işlemi için İç İşleri Bakanlığının onayı gerekli)(Sadece mesken gayrimenkul satın alınabilir)Danimarka(Tek bir gayrimenkul satın alabilir)(Sadece mesken gayrimenkul satın alınabilir)Doğu Timor(Tek bir gayrimenkul satın alabilir)DominikaDominik CumhuriyetiEkvatorEkvator GinesiEl SalvadorEndonezyaEstonyaEtiyopyaFas(Tarım arazisi dışındaki gayrimenkuller alınabilir)Fiji(Tek bir gayrimenkul satın alabilir)(Sadece mesken gayrimenkul satın alınabilir)Fildişi SahiliFilipinlerFilistin(Satın alma işlemi için İç İşleri Bakanlığının onayı gerekli)FinlandyaFransaGabonGambiyaGanaGineGine-BissauGranadaGuatemalaGuyanaGüney Afrika CumhuriyetiGüney SudanGürcistanHırvatistanHindistan(Satın alma işlemi için İç İşleri Bakanlığının onayı gerekli)HollandaHonduras(Satın alma işlemi için İç İşleri Bakanlığının onayı ve Dışişleri Bakanlığı uygun görüşü gerekli)(Sadece arsa ve mesken gayrimenkul satın alınabilir)Irakİngiltere(Satın alma işlemi için İç İşleri Bakanlığının onayı gerekli)(BM kapsamında yasaklı olmayan şahıslar satın alabilir)İran(Satın alma işlemi için İç İşleri Bakanlığının onayı gerekli)(Sadece iş yeri gayrimenkul satın alınabilir)İrlandaİspanyaİsrail(Tek bir gayrimenkul satın alabilir)İsveçİsviçreİtalyaİzlandaJamaikaJaponyaKamboçyaKamerunKanadaKaradağKatarKazakistanKenyaKırgızistanKiribatiKolombiyaKomorlarKongo CumhuriyetiKore Cumhuriyeti(Güney)KosovaKostarikaKuveytKuzey Kıbrıs Türk CumhuriyetiLaosLesethoLetonya(Tarım arazisi dışındaki gayrimenkuller alınabilir)LiberyaLibyaLihtenştaynLitvanyaLübnanLüksemburgMacaristan(Tarım arazisi dışındaki gayrimenkulleri satın alabilir)MadagaskarMakedonyaMalewiMalezyaMaliMalta(Sadece mesken gayrimenkul satın alabilir)Marshall Adaları(Tarım arazisi dışındaki gayrimenkulleri satın alabilir)MauritusMeksikaMısır(Tarım arazisi dışındaki gayrimenkuller alınabilir)Mikronezya(Tarım arazisi dışındaki gayrimenkulleri satın alabilir)MoğolistanMoldovaMonakoMoritanyaMozambikMyanmarNamibyaNauruNijerNikaraguaNorveçOrta Afrika CumhuriyetiÖzbekistanPakistan(Satın alma işlemi için İç İşleri Bakanlığının onayı gerekli)PalauPanama(Karadeniz Bölgesi dışında bulunan gayrimenkuller satın alınabilir)Papua Yeni GineParaguayPeruPolonyaPortekizRomanyaRuandaRusya(Karadeniz Bölgesi dışında bulunan gayrimenkuller satın alınabilir)SamoaSanmarinoSao Tome ve PrincipeSenegalSeyşellerSırbistan CumhuriyetiSierra LeoneSingapurSlovakyaSoloman AdalarıSomaliSri LankaSt. Kitts ve NevisSt. Vincent-GrenadinlerSudatSurinam(Satın alma işlemi için İç İşleri Bakanlığının onayı gerekli)(Tarım arazisi dışındaki gayrimenkulleri satın alabilir)Sudi ArabistanSvazilandŞiliTacikistanTanzanyaTaylandTogoTongaTrinidat-TobagoTunusTuvaluTürkmenistanUganda(Tarım arazisi dışındaki gayrimenkuller alınabilir) (Karadeniz Bölgesi dışında bulunan gayrimenkuller satın alınabilir)(Satın alma işlemi için İç İşleri Bakanlığının onayı gerekli)Ukrayna (Sadece işyeri gayrimenkulü satın alınabilir)UmmanUruguayÜrdün(Sadece 2 mesken ve 1 işyeri satın alınabilir)VanuatuVenezuellaVietnam(Tarım arazisi dışındaki gayrimenkuller alınabilir)Yeni ZelandaYeşil Burun AdalarıYunanistan(Ege Bölgesi dışında bulunan gayrimenkuller satın alınabilir)ZambiyaZimbabve

Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca Gayrimenkul Satın Alamayan Yabancı Ülke Vatandaşlarının Listesi:

Liste

Ermenistan

Küba

Kuzey Kore

Nijerya

Suriye

Yemen

(3)Konutun piyasa koşullarına göre sahip olduğu değer.

(4)          TC Ziraat Bankası

  1. İş Bankası A.Ş.
  2. Halk Bankası T.A.Ş.

Yapı ve Kredi Bankası

  1. Garanti Bankası A.Ş.

Şekerbank A.Ş.

Oyak Bank A.Ş.

Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş.

Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş.

Turkish Bank

(5) %2 Alıcı tarafından ve %2 Satıcı tarafından ödenecektir.

(6)Oturma izni olmayıp yurt dışından vekaleten gayrimenkul satın almada Türkçeye tercüme edilmiş noter onaylı vekaletname ile satın alma işlemini yapmam mümkün.

(7)İşlemin Tamamlanması = ortalama 1-2 ay kadar süre içinde gerçekleşir.

Faaliyet Alanlarımız

Hakkımızda

Seyhan Hukuk Bürosu ANKARA adresinde üç avukat ve yardımcı personelleri ile faaliyetini sürdürmektedir. Hukuk büromuz 1995 yılından bu yana yerli ve yabancı gerçek ve hükmi şahıslara adli yardım görevini ifa etmektedir.

Hukukun çeşitli alanında danışmanlık hizmeti veren bir hukuk bürosu olarak dileğimiz, müvekkillerimizle uzun süreli ve saygın ilişkiler kurmaktır. Bunu, pratik çözümler üreterek ve müvekkillerimize profesyonel hukuk hizmeti sağlayarak gerçekleştirmekteyiz.

İletişim

 Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi 52/1 Çukurambar/Çankaya/ANKARA

 +90 312 427 21 13

 info@seyhanhukuk.com

İSTANBUL OFİSİ

 Sapphire Plaza No: 3602
4 Levent – İstanbul / Türkiye

Kurgusal Duruşma Yarışması

Seyhan Hukuk Sponsorluğunda ELSA Ankara prof. dr. Ejder Yılmaz II. Kurgusal Duruşma Yarışması

Geçtiğimiz aylarda ELSA Ankara öğrenci ve genç avukatlar topluluğu ile beraber başlayan ortak etkinlikler ve işbirliği devam ediyor. Bu kapsamda hukuk öğrencilerine lisans eğitimleri içerisinde edindikleri teorik bilgileri pratik hayatta kullanabilmesi amacıyla Kurgusal Duruşma Yarışması düzenlenecektir. Söz konusu ödüllü yarışma katılımcılara yazılı aşaması ile dilekçe yazma becerisini aşılamayı, sözlü kısmıyla ise argümantasyon ve savunma yapamayı öğretmeyi amaçlamaktadır. Yarışma değerli Prof. Dr. Ejder Yılmaz‘ın da katılımıyla gerçekleşecektir. Seyhan Hukuk Bürosu genç hukukçulara desteklerini sağlıyor ve 7-8 Nisan 2018 tarihlerinde gerçekleşecek olan sözlü aşamada başarılar diliyor.

ELSA ile ilgili bir paylaşım daha.