Yulia TOPOEVA

Yulia, 1997 yılında Rusya’da Hakasya Cumhuriyeti’nde (Sibirya’nın güneyinde) doğdu. Sekiz yaşında ailesiyle Türkiye’ye taşındı. 2016 yılında Antalya Anadolu Lisesi’nden 94.32 puan ortalamayla mezun oldu. Aynı yıl Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandı.

Türkiye’yi uluslararası gençlik forumu Eurasia-2018’de temsil etti, 2018 yılında Antalya’da ulusal gençlik forumu “Gelişim”e konuşmacı olarak katıldı.
“Hayal Ev” projesinde (Ankara’daki dezavantajlı Kale mahallesindeki çocuklarla ders dışı aktiviteler) ve Engelliler Derneği’nde gönüllü öğretmen olarak çalıştı. Bir analitik merkezin gençlik kolunun yönetim kurulundayken birçik etkinliğin düzenlenmesinde rol aldı. Aynı kuruluşun Çevre Masası sorumlusuydu.

Eylül 2019’da Seyhan Hukuk Bürosu’nda danışman çevirmen olarak çalışmaya başladı.

Yulia POPOVA

1994 yılında Rusya’nın Çelyabinsk şehrinde doğmuştur. Hayatının ilk 8 senesini Rusya’da geçirdikten sonra Türkiye’ye yerleşmiştir. Rusça, İngilizce ve Türkçe dillerinde eğitim görmüştür. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine 2013 senesinde başlamıştır. Eğitim hayatı sırasında, “Willem C. Vis International Commercial Arbitration Moot” ve “Philip C. Jessup International Law Moot Court Competition” yarışmalarına katılmış, tahkim ve dış ticaret alanlarında eğitimler almıştır. Ayrıca “International Law Student Association (ILSA)” Ankara temsilciliğinin kurucu üyesi olup Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi bünyesinde yapılan sempozyum vb. etkinliklerin organizasyonlarında yer almıştır. 2017 senesinde Hukuk eğitimini başarıyla tamamlamıştır.

Av. Osman ALTUNTAŞ (Ortak)

OSMAN ALTUNTAŞ (ANKARA BAROSU SİCİL NO:28397)

1992 Ankara doğumludur. Ayyıldız Anadolu Lisesinden 2010 yılında mezun olmuş aynı yıl Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesinde eğitime başlayarak 2014 yılında lisans eğitimini de tamamlamıştır.

2012 yılında Seyhan Hukuk Bürosunda öğrenci/stajyer olarak çalışmaya başlamış 2 yıl süre ile iş ve eğitim hayatını başarılı bir şekilde devam ettirmiştir.

Mezuniyet sonrası resmi stajını da büromuzda tamamlayarak Ankara Barosu 28397 sicil numarası ile kadromuzda avukat olarak görevine devam etmektedir.

ÇALIŞMA ALANLARI

Ticaret hukuku-Şirketler Hukuku

  • Şirketin ticaret sicil kuruluşundan, kurumsallaşması ile tasfiyesine kadar her aşamada danışmanlık hizmeti,
  • Ekonomik sıkıntı yaşayan şirketlerin yönetimi,
  • Şirketlerin satımı, alımı, birleşmesi (evliliği) ve ayrılması hususlarında hukuki yardım ile prosedürlerin takibi ve tamamlanması,
  • Ticari alacakların takibi ve ticari davalar ile sözleşmelerin tanzimi ile yorumlanması ve sonuçlandırılması,
  • TTK da yeni düzenlenen Esnafın büyümesi ile tacir sıfatı almasına kadar geçen sürecin takibi ve danışmanlığı,

İcra ve İflas Hukuku

  • İlamlı ve ilamsız takiplerin başlatılması ile tahsilat süreci ve sonuçlandırılması,
  • Kıymetli evrakların tahsilinin takibi ile, bunlara ilişkin açılan davaların (imzaya itiraz, menfi tespit, istirdat, itiraz, yetki vb.) açılması, takibi ve sonuçlandırılması,
  • İhale ve satış işlemleri,
  • İcra-iflas suçları,
  • Tasarrufun iptali,
  • Konkordato,
  • İflas erteleme,

Aile ve Miras Hukuku,

  • Süreçlerin uzaması ve tarafımızca aile birliğine verilen önem nedeni ile yalnızca büromuzda mevcut portföyü bulunan müvekkillerin boşanma, velayet, nesep vb. davaların mümkün olduğunca sulhen, bu mümkün değil ise hukuki süreçle çözümlenerek tamamlanması,
  • Muvazaa nedeni ile açılan ve saklı paya ilişkin açılan davalar,
  • Veraset ilamının tanziminden murisin aktif-pasif malvarlığının tespiti, izaleyi şüyu ile mirasçıların paylarına kavuşmasına kadar devam eden süreçte hukuki danışmanlık,
  • Vasiyetname düzenlenmesi,

İş Hukuku

  • İşe iade davaları ve kısıtlı olan sürelerde yapılması gereken ilgili başvurular,
  • Her türlü işçi alacağının tahsili için açılan davalar ile ilamın icrası ve işçinin alacağına kavuşmasına kadar geçen sürecin takibi ve tamamlanması,
  • İşveren vekilliği ile iş kazalarına ilişkin maddi-manevi tazminat davaları,

İdare Hukuku

  • KİK başvurusu ve takibi ile kararlara itiraz,
  • İptal davaları ile yürütmeyi durdurma talebi, tam yargı (tazminat) davaları,

Av. Mustafa KORKMAZ (Ortak)

AV.MUSTAFA KORKMAZ (ANKARA BAROSU SİCİL NO: 15757)

1976 Bolu-Mudurnu doğumludur, Bolu İzzet Baysal Endüstri Meslek Lisesi Elektronik Bölümü, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunudur. 18/09/2002 tarihinden itibaren Ankara Barosunda avukatlık yapmaktadır.

ÇALIŞMA ALANLARI

İş Hukuku

  • Şirketlerde personel istihdamı hususunda temel koşulları oluşturmak, buna ilişkin sistem geliştirmek
  • 4857 Sayılı Kanunun 21. Madde kapsamındaki işe iade davaları
  • İşçilik alacaklarına ilişkin davalar
  • Meydana gelebilecek iş kazalarının önlenmesi bakımından önleyici iş güvenliği prosesini aktif hale getirmek
  • Meydana gelmiş iş kazaları neticesinde oluşacak tazmin talepleri ile ilgili gerekli hukuksal önlemleri oluşturmak ve buna ilişkin davaları takip etmek

Enerji Hukuku

  • EPDK nezdinde bulunan bazı HES projelerinde birden fazla şirketin vekilliğini yapmakta ve gerek kamulaştırma sürecini ve gerekse EPDK nezdindeki süreci işletmektedir.
  • TEİAŞ (Türkiye Elektrik İletim A.Ş.) ile çalışmakta olan, Enerji İletim Hatları imalat ve montajını yapan dokuz firmanın kurum ile ilgili hukuksal sorunlarını yönetmektedir.

Ticaret hukuku-Şirketler Hukuku

  • 2012 Temmuz ayında yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ticaret Kanunun şirketlere yüklediği yükümlülükler ile ilgili olarak genel bir çalışma yapmakta olup, bu konuda müvekkil şirketlere brifing hizmeti verilecektir.
  • Şirketlerde azınlık haklarının kullanımı ve bunlara ilişkin davalar
  • Şirketlerin tasfiyesine ilişkin davalar
  • Ticari sözleşmelerin tanzimi ve yorumlanması

İcra-İflas Hukuku

  • Çek, bono, fatura, mahkeme kararlarına, sözleşme ye dayalı alacakların icra takipleri ve tahsili
  • Alacaklıdan mal kaçırma faaliyetlerinin tespiti ve malların geri getirilmesi tasarrufun iptali
  • İflasın ertelenmesi kararı müracaatları

Aile Hukuku ve nesep Davaları

  • Sürekli şekilde vekilliğini yapmış olduğumuz özel kişiler dışında olmamakla birlikte mevcut müvekkil portföyünde yer alan kişilerle ilgili boşanma,velayet, nesep vb. konuların çözümü

İhale Mevzuatı

  • Kamu ihale kanunu kapsamında yapılacak itiraz ve şikayet başvurularının takibi

Seyhan Hukuk Sponsorluğunda ELSA Ankara prof. dr. Ejder Yılmaz II. Kurgusal Duruşma Yarışması

Geçtiğimiz aylarda ELSA Ankara öğrenci ve genç avukatlar topluluğu ile beraber başlayan ortak etkinlikler ve işbirliği devam ediyor. Bu kapsamda hukuk öğrencilerine lisans eğitimleri içerisinde edindikleri teorik bilgileri pratik hayatta kullanabilmesi amacıyla Kurgusal Duruşma Yarışması düzenlenecektir. Söz konusu ödüllü yarışma katılımcılara yazılı aşaması ile dilekçe yazma becerisini aşılamayı, sözlü kısmıyla ise argümantasyon ve savunma yapamayı öğretmeyi amaçlamaktadır. Yarışma değerli Prof. Dr. Ejder Yılmaz‘ın da katılımıyla gerçekleşecektir. Seyhan Hukuk Bürosu genç hukukçulara desteklerini sağlıyor ve 7-8 Nisan 2018 tarihlerinde gerçekleşecek olan sözlü aşamada başarılar diliyor.

ELSA ile ilgili bir paylaşım daha.

UKRAYNA İLE KOMBİN TAŞIMACILIK ANLAŞMASI ONAYLANDI

UKRAYNA İLE KOMBİN TAŞIMACILIK ANLAŞMASI ONAYLANDI

“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Uluslararası Kombin Yük Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun” 11.11.2017 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Uluslararası hukuka göre iki veya daha fazla devlet arasındaki bir anlaşmanın taraflar için bağlayıcı olması için bu anlaşmanın meclis tarafından onaylanması ve bu anlaşmanın o devlet için artık geçerli olduğuna dair kanun çıkarması gereklidir. Buna göre yukarıda adı belirtilen anlaşma artık Türkiye için bağlayıcı olmuştur ve Türkiye’nin işbu anlaşmaya aykırı hareketlerde bulunması uluslararası alanda yaptırımlarla karşılaşacağı anlamına gelmektedir.

Söz konusu anlaşma Ukrayna ile Türkiye arasındaki ithalat, ihracat ve transit ticareti düzenler niteliktedir. Anlaşma 8 Bölüm ve 22 maddeden oluşmakta, Türkiye ile Ukrayna arasındaki demir yolları, feribot tesislerinin ve gemilerin kullanım prensiplerini, yük göndericilerinin ve alıcılarının, gemi sahiplerinin sorumluluklarını ve ortak ilişkilerini düzenliyor. Anlaşmadan Türk ve Ukraynalı gemi sahipleri de yararlanacaktır.

Kombin taşımacılık Ukrayna.

GAZPROM “TÜRK AKIMI”NIN İLK HATTININ İNŞAASINI TAMAMLADI

GAZPROM “TÜRK AKIMI”NIN İLK HATTININ İNŞAATINI TAMAMLADI

2014 yılında Rusya Devlet Başkanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı iki ülke arasındaki ekonomik birliği sağlayacak doğal gaz projesini dile getirdi ve icrasına 2015 Mayıs ayında başlandı. İsmi Türk Akımı Açık Deniz Doğalgaz Boru Hattı olan proje iki aşamadan oluşacaktır – ilki Rusya’dan Türkiye’ye döşenecek olan hat ve ikincisi Türkiye’den Avrupalı müşterilere ulaşacak olan hat.

Peki, Gazprom ‘un bu projesinin önemi nedir?

Sovyetler Birliğinden 1991 yılında ayrılan Ukrayna Avrupa ve Asya arasında kilit bir noktada yer alan gelişmekte olan ve yeni doğmuş bir ülke haline geldi. Bağımsızlığıyla beraber yeni bir politik rejime geçti ve diğer eski Sovyet Bloğu ülkeleri gibi Rusya ile sıkı ilişkiler içerisindeydi.  Bu doğrultuda Rusya’nın doğal gaz ihracatı Ukrayna üzerinden gerçekleşecek şekilde Avrupa’ya ulaşmaktaydı. Doğal gaz fiyatı üzerinde anlaşamayınca 2009 yılında Ukrayna ve Rusya arasında doğal gaz krizi yaşandı ve Türkiye ile bu noktada işbirliği gündeme geldi.GAZPROM ''TÜRK AKIMI''

GAZPROM

Günümüzde projenin ilk adımı olan Rus topraklarındaki borular döşenmiş durumda. 4 Kasım 2017 tarihinde Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölgesine giriş yapıldı ve Gazprom Yönetim Kurulu başkanı Aleksey Miller “Türk Akımı sayesinde doğalgaz Türkiye aracılığıyla Avrupa’ya akacak. Bu da Türkiye’nin bölgesel enerji arenasındaki stratejik öneminin çok ciddi oranda artması anlamına gelecek. 2018 başlarında Türkiye’de inşaata başlayabilmeyi bekliyoruz. Hedefimiz 2019 sonunda doğalgaz akışının başlaması” açıklamasını yaptı.

Bu proje nasıl hayata geçecek? Karadeniz’in altından geçerek Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşacak olan bu proje Rusya’dan Türkiye’ye yılda 15.75 milyar metreküp doğalgaz taşıyacak.

19 milyar dolara mal olan bu projeye Avrupa’dan onay geldi.

Macaristan Dış İşleri bakanı Peter Szijjarto’nun yaptığı açıklamada Macaristan’ın Türk Akımı üzerinden 2019 yılının sonuna doğru gaz temin etmeye başlayacağını belirtti. Szijjarto “Bu proje Macaristan’ın enerji kaynakları ihtiyacının taahhüdünü oluşturacaktır. Bu nedenle bu işbirliğinin bir an önce hayata geçmesi bizim stratejik menfaatlerimizin arasında yer almaktadır.” şeklinde konuştu.

Rusya’nın ekonomisi son yıllarda aleyhinde güdülen mali politikalar nedeniyle etkilenmiş bulunmaktadır ve ruble kuru değer kaybetmiştir. Değişen ABD Başkanının yeni Sekretaryası parlamentodan Rusya hedefli mali yaptırımları ağırlaştıran yasa projesini geçirmeye istekli görünüyor. Öte yandan bu yaptırımların ekonomi dünyasına vereceği zararlardan ötürü endişelerini dile getiren Exxon ve Chevron gibi enerji şirketleri bu yasa tasarısını frenlemiştir. Bu gelişmelerle beraber Gazprom Türkiye’ye kadar uzanacak olan hat çalışmalarını hızlandırarak Beyaz Saray’daki kararsızlıktan istifade etmiştir.

Bütün bunlarla beraber belirtmek gerekir ki Türk Akımı Avrupa’nın enerji ihtiyacını karşılayacak tek proje değildir. Slovakya ve Avusturya üzerinden gaz temin edecek Kuzey-2 Akımı projesi de başlangıç aşamasındadır. Yine de bu ekonomik birliğinden Türkiye mali ve siyasi açıdan her şekilde karlı çıkacaktır.

2017’DEKİ DÖViZ KURU OYNAKLIĞINA SEBEP OLAN NEDİR?

Türkiye ekonomisi açısından 2017 yılının en kritik noktası döviz kuru oranlarının hızlı bir şekilde yükselişi ve düşüşü olmuştur. Siyasi  çalkantıların piyasada hareketliliği arttıran veya durduran etkisi aşikâr, fakat Int. Journal of Economics and Financial Issues için yazılan 2015 – 1016 yılı değerlendirmesinde anıldığı gibi Türkiye gibi gelişmekte olan bir ekonomide Türk Lirasının Yen, Euro ve Dolar karşısında yıllara uzanan bir düşüş yaşamasının genel sebepleri arasında ayrıca enflasyon oranları, gelir dağılımındaki ücret farkı, faiz oranları vb. sebepler etkili olmaktadır.

Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın yaptığı açıklamaya göre küresel belirsizliklerdeki artışın ve sermaye akımlarındaki dalgalanmaların Türkiye’de finansal piyasalar ve döviz kuru üzerinde oynaklığa neden olmuştur. Bununla beraber Türkiye’nin 2001 yılında yaşadığı krize bağlı olarak enflasyon oranlarının dünya çapında rekora ulaştığı ve hala en yüksek enflasyon oranına sahip ülkeler arasında yer aldığı da bir gerçek. Bu açıdan bakıldığında döviz kurlarının her sene peş peşe gelen artışı hem siyasi çalkantı ve hükümet değişiklikleri hem de enflasyon ile verilen mücadelenin sonucu olduğunu söylemek mümkün.döviz kuru

döviz

Bu konuda neden net bir açıklama yok?

Literatürdeki görüşler doğrultusunda enflasyon oranının döviz kurlarını etkiyen bir faktör olduğu veya enflasyon oranının döviz kuru tarafından etkilenen bir faktör olduğu konusunda bir görüş birliği bulunmamaktadır. Fakat bu alanda yapılan ampirik çalışmalar ve istatistiksel değerlendirmeler sonucunda bu iki değer arasında bir doğru oran bağıntısının bazı ekonomiler açısından bulunduğu ortaya koyuldu ve bu ilişkiye exchange rate pass-through dendi. Dövizin iç pazara giriş seviyesine bağlı olarak bazı durumlarda zayıf bir içe geçiş olması ile beraber bu ikisinin birbirinden etkilenerek ekonomi hayatında şekillendiği ortada.

Türkiye’nin durumu ise yumuşak bir içe geçişi aşan niteliktedir. Döviz kuru ekonomimizi yakından etkiyen bir faktör. Her gün kullandığımız alış veriş merkezlerinin içindeki dükkânların kira bedellerinin dolar cinsinden olması sunulan mal ve hizmet fiyatlarını doğrudan etkilemesi, Türkiye’de yabancı kaynaklı birçok işverenin bulunup maaş ödemelerinin dolar cinsinden yapılması, yabancı şirketlerin tasarrufunda birçok yerli sermayenin olması ve yurt dışından ithal edilen malların (özellikle günlük ihtiyaçları karşılayan ve yerine konulmayan tüketim malların) çokluğu, kamu ihale sözleşmelerinin yabancı şirketlere verilmesi gibi birçok iktisadi ilişki Türkiye’yi dış piyasaya yaklaştırmakla beraber ondan etkilenmesini de sağlamaktadır.

Merkez Bankası artan döviz kurlarını dengelemek amaçlı para basmak, temel faiz oranlarını değiştirmek şeklindeki iktisadi politika izlemektedir. Bu Murat Çetinkaya’nın yaptığı açıklamadan da anlaşılıyor: “Gelişmeleri yakından takip ederek elimizdeki bütün araçları uygun bir bileşimle ve doğru yerde kullanmaya gayret ediyoruz. Bu doğrultuda yakın dönemde döviz piyasasına dair seçici tedbirler almaya devam ettik. Kasım ayında yabancı para zorunlu karşılık oranlarında yaptığımız indirimle piyasaya döviz likitidesi sağladık. Ayrıca ihracat reeskont kredileri kapsamında yıl sonuna kadar yapılacak olan geri ödemelerin vade uzatımına veya Türk lirası cinsinden yapılabilmesine imkan tanıdık. Buna ek olarak enerji ithalatçısı KİT’lerin döviz talebini kısmen karşılamaya devam ediyoruz. Merkez Bankası olarak para politikası duruşumuz enflasyon görünümüne karşı sıkı döviz likitidesinde dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici niteliğini korumaktadır.”

Peki, Merkez Bankasının bu tutumu olumlu sonuçlar doğuracak mı?

TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği)’ın çıkardığı raporda da bu tutum eleştirilmiş ve son 8 yılda Türkiye’nin kısa vadeli politikalarla çözüm üretmeye çalışmış ve başarılı olamamasından bahsedilmiştir. Merkez Bankası’nın piyasayı dengeleme araçlarını kullanmasının uzun vadede işsizlik oranını arttıracağını daha 50 yıl önce Milton Friedman adında Amerikalı bir iktisatçı belirtmiş ve serbest piyasa teorisini ortaya atmıştır.

Uzun vadede piyasanın arz talep etkileşimiyle kendini dengeleyeceği ve devlet müdahalesinin ortaya çıkardığı işsizlik şeklindeki yan etkinin yaşanmayacağını belirtmiştir. Liberal iktisadi teorisini veya devletçi bir yaklaşımı benimsemek siyasi bir seçim olacağından her ülke kendi iç dengesine bağlı olarak bu finansal politikayı belirlemekte ve biz vatandaşların bize en uygun düşen yaklaşıma bağlı olarak oy gücümüzü kullanarak bu seçime katılmaktayız. Türkiye sözde döviz kurlarını yönetme konusunda serbest piyasa teorisini seçmiş ama özde döviz kurları sıçrayışlarında Merkez Bankası ani çıkışlar yaparak faiz kıskacını kullanmıştır. Sonuç olarak Türkiye’de günümüzün son 2017 yılının değerlendirmesine bağlı olarak işsizlik oranı rekor kırarak %11e ulaşmış durumda. Türk Lirası geçen yıla nazaran dola karşısında %18,9 değer kaybetmiştir. Enflasyon 2014 yılında ulaştığı dünya rekorunda 15nci sıralamadan sonra kısmen de olsa dizginlenmiş durumda. Fakat döviz kuru rekor kırmaya devam etmekte.

Çalışma İzni Nasıl Uzatılır?

Uzatma süresi aşamasında yabancı Şahıs Çalışmaya Devam Eder mi?

Sosyal Güvenlik Bakanlığınca verilmiş olan çalışma iznin uzatılması için; Çalışma iznin bittiği tarihten itibaren, geriye doğru en fazla iki aylık dönem olmak üzere izin süresi bitmeden önce Çalışma Süresi uzatma için başvuruda bulunması gerekmektedir. Çalışma izni sona ermesi durumunda uzatma başvurusu yapılamaz ve kabul edilmez.

Çalışma izni başvurusu ilk başvuru yapıldığı şekilde elektronik ortamda yapılması daha sonra çalışma başvurusu yabancı ve işveren arasında kağıt üzerinde imzalanarak altı iş günü içerisinde şahsen ya da posta yoluyla Bakanlığa teslim edilmesi gerekmektedir.

Çalışma izni uzatma başvurusunda bulunan yabancılar, çalışma süreleri bitiminden itibaren 45 günü geçmemek üzere aynı iş yerinde, aynı meslekte çalışma mahiyeti değişmeden çalışmaya devam edebilirler.

Bu arada geçen süredeki çalışmalar kanuni süreç olarak sayılır ve iş yeri, yabancı ve ilgili mercilerin yükümlülükleri aynen geçerli sayılır.

 Çalışma izinleri için harç ve değerli kağıt bedeli ödenecek midir?

492 Harçlar kanununa göre; yabancılara verilen çalışma izni harca tabidir. Yabancılar çalışma süresine göre, çalışma izni harcı yatırmak zorundalar. Harç tutarları her yıl Resmi Gazetede yeniden değerlendirilerek yayınlanmakta ve harç tutarı, hangi bankaya yatırılacağı Sosyal Güvenlik Bakanlığının Resmi sitesinde yayınlanmaktadır. Bu nedenle her yıl yeniden düzenlenerek bir çalışma izni ve çalışma izni muafiyetinden Değerli Kağıt Bedeli alınmaktadır.

Seyhan Hukuk Bürosu’nun Freytak ve oğulları Hukuk Bürosu ile işbirliği

Seyhan Hukuk Bürosu’nun kurucu ortağı avukat Bülent Seyhan, Moskova’daki Freytak ve Oğulları Yeminli Avukatlar Bürosu ortağı avukat Vadim Vyacheslavovich Bagaturia ile bir tanışma toplantısı yaptı. Bu toplantıda hukuk bürolarımız arasında işbirliği kurmaya karar verildi.

Avukat Vadim Vyacheslavovich Bagaturia Moskova’da doğdu, büyüdü ve okudu. 2003 yılında 70 yıllık tarihi olan bir üniversitenin hukuk diplomasını aldı.
2001 yılından bu yana hukuki deneyim: savcılık, soruşturma komitesi ve kamu kuruluşunda çalıştı. Yeterlilik sınavını başarıyla geçtikten sonra 2011 yılında avukatlık ruhsatını aldı (kişisel sitesinden bilgi).

Freytak ve Oğullar Avukatlık Bürosu Nisan 2008’de ünlü vergi avukatı Nikolai Konstantinovich Freytak tarafından kuruldu.

“F. ve Oğulları” avukatlık bürosunun adresi: Malaya Nikitskaya Cd., 29, Moskova, 121069
Ayrıca Seyhan Hukuk Bürosu’nun Ankara ve İstanbul’daki adreslerini web sitemizin “İletişim” bölümünde bulabilirsiniz.