Uluslararası Ticaret Mevzuatı

Uluslararası Ticaret Mevzuatı

Çoğu durumda, uluslararası ticaret hukuku, uluslararası ticareti düzenleyen kurallar ve yasalar anlamına gelir. Uluslararası ticarette uzmanlaşmış avukatlar (Seyhan Hukuk Bürosu’ndakiler gibi) iki şeyden birine odaklanır – uluslararası ticarette ulusal yasaların uygulanması veya uluslararası antlaşmalara dayalı mevzuatın uygulanması.

Ulusal mevzuat bağlamında uluslararası ticaretin iki ana alanı ihracat kısıtlamaları veya yaptırımları ve ticaret çözümlerini içerir. Ticarette korumacı uygulamalar, devletlerin yabancı mallar için haksız fiyatlar nedeniyle ve/veya ihracatçı ülkeden gelen sübvansiyonlar nedeniyle yerel üretime zarar veren ithalatı ayarlamak için kullandıkları araçlardır. Örneğin, Uluslararası Ticaret Komisyonu (“ ITC ”), “anti – damping” veya anti – damping olarak adlandırılan bir verginin uygulanmasına izin verir; bu vergi, yabancı bir şirketin bir ürünü kendi ülkesinde satıldığından daha düşük bir fiyata satması durumunda uygulanan “damping” (dumping) adı verilen mallar için geçerlidir.

İhracat kısıtlamaları, ülkenin dış politika hedefleriyle bağlantılı olarak kritik ekipman, yazılım ve teknoloji ihracatına ilişkin kısıtlamaları içermektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde, öncelikle Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı olmak üzere üç devlet kurumu ihracat kısıtlamaları getirebilir. İhracat kısıtlamalarının ihlali hem cezai hem de hukuki sorumluluğa neden olabilir.

Uluslararası anlaşmalara gelince, şirketlerin uluslararası ticareti düzenleyen resmi bir uluslararası kısıtlama olan Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kuralı hakkında tavsiyeye ihtiyaçları olabilir. Diğer antlaşmalar arasında Kuzey Amerika’daki NAFTA gibi serbest ticaret antlaşmaları veya Türkiye ile AB arasındaki bir gümrük birliği antlaşması da örnek olarak verilebilir.

Bazı firmalar mevzuatın sadece bir yönüne (anti – damping gibi) odaklanırken, diğerleri geniş bir yelpazede ve uluslararası ticaretin tüm yönlerinde çalışmaktadır. Gelecekte, kişisel verilerin akışı ile ilgili yasaların, izin verilen çok ülkeden ülkeye değiştiği tahmin edilmektedir.

ULUSLARARASI TİCARET AVUKATLARI NE YAPAR?

Uluslararası ticaret konusunda uzmanlaşmış avukatlar hem yurt dışında faaliyet gösteren yerli şirketlere hem de Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı şirketlere yardımcı olabilir. Yabancı işletmeler genellikle konuyla ilgili danışmanlıktan yararlanmak ve konuyla ilgili davalarda onları temsil etmek için uluslararası ticarette uzmanlaşmış avukatlarla çalışırlar.

Yurtiçi davalarda, uluslararası ticaret avukatları, müvekkillerini ITC veya Ticaret Bakanlığı nezdinde, ithalat yasalarına ve korumacı politikalara (örneğin, anti – damping) ilişkin anlaşmazlık konularında temsil edebilirler. ITC, Ticaret Bakanlığı veya Gümrük ve Sınır Koruma, müvekkilin kabul etmediği temsillerde bulunacak ve avukat bunları Uluslararası Ticaret Mahkemesi’nde temsil edebilecektir. Avukatlar ayrıca müvekkillere malların üretim yeri ile ilgili sırlar ve kurallar konusunda ve ayrıca ihracat için ilgili kurumlardan izin alma konusunda yardımcı olurlar. Avukatlar, devlet kontrollerden geçmenize yardımcı olabilir.

Uluslararası ticaret alanındaki avukatları, DTÖ’nün ana hakem olduğu birçok anlaşmazlığı çözmektedir. Sadece devletler DTÖ’deki farklılıklarını çözebilir. Avukatlar ayrıca müşterilerini uluslararası kuralları etkilemek için onların çıkarlarını uluslararası kurumlarda öne çıkarmak için onları destekleyebilirler.

İthalatta Gümrük İdaresinin Vergilendirme Süreci

İthalatta Gümrük İdaresinin Vergilendirme Süreci

Dış ticaret faaliyetleriniz kapsamında Türkiye’ye giriş veya Türkiye’den çıkış yapacak olan eşyayı gümrük idaresine bildirmeniz gerekir. Buna ‘’gümrük beyanı’’ denir.

Söz konusu gümrük beyanınızda eşyaya hangi gümrük ve dış ticaret koşullarının uygulanacağını belirleyen bilgileri vermelisiniz. Gümrük idaresi verdiğiniz bilgileri doğrular. Beyanın kontrolü ve eşyanın muayenesi sonucunda eşyanız için ödenmesi gereken vergiler belirlenir. Vergi kaybına bir hususun tespit edilmesi durumunda gerekli para cezası uygulanır.

Bazı eşyalara şartlı olarak vergilerden muafiyet veya indirimler uygulanabilir. Muafiyete tabii olan eşyaların örnekleri şunlardır:

  1. Değeri 150 Euro’yu  geçmeyen eşya (30.05.2019 itibariyle 15.05.2019/30775 R.G. CK 1111 gereğince 150 Euro’yu geçmeyen kişisel kullanım amacıyla satın alınmış bir kitap ve benzeri basılı yayınlar vergilerden muaftırlar)
  2. Yerleşim yerlerini Türk Gümrük Bölgesi’ne nakleden gerçek kişilere ait olan eşyalar. Yani Türkiye’ye taşınanların eşyaları.
  3. Miras yoluyla elde edilen kişisel eşyalar
  4. Türkiye’ye eğitim görmek amacıyla gelenlerin kişisel malzemeleri.
  5. Türk Gümrük Bölgesi’nden geçici olarak çıkan gerçek kişilerin geri getirdiği ve kullanılmış ev eşyaları
  6. Yerleşim yeri Türkiye dışında olan gerçek kişilerin Türkiye’de satın aldıkları veya kiraladıkları evlerinde kullanılmak üzere getirilen ev eşyaları.
  7. Yolcuların satmak üzere değil de kişisel kullanımı için getirdikleri eşyaları.

Gerçek kişiler tarafından serbest dolaşıma sokulacak diğer eşyalardan:

  1. Fiyatı 430 Euro’dan az olan yolcuların getirdikleri hediyelik eşyalar
  2. Şeref nişanları veya ödülleri
  3. Uluslararası ilişkiler çerçevesinde alınan hediyeler.

Ayrıca, eğitim bilim ve kültürel amaçlı kullanılacak olan eşyalar, Tıbbi teşhis ve tedavide kullanılacak olan eşyalar, hayvanlar, biyolojik veya kimyasal maddeler, ilaçların kontrolü amacıyla kullanılacak olan maddeler, ulusal araştırma ve geliştirme kurumları tarafından gerçekleştirilen veya desteklenen araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılacak olan eşyalar.

İthalat gümrük vergilerini, gümrük beyannamesinin tescil edildiği tarihten itibaren ödemek zorundasınız. İthalat vergileri, gümrük beyannamesini tescil ettiğiniz tarihteki tarifeye göre hesaplanır. Söz konusu vergileri ödediğiniz anda gümrük yükümlülüğünüz kalkar. Eşyalarınızı, vergileri ödedikten alabilirsiniz. Bundan sonra bilgisayar sisteminde gümrük beyannamesinin işlemleri sonuçlandırılır.

Ödemelerinizi ticari bankalar ve kamu saymanlıkları veya GÜMKART ile gerçekleştirebilirsiniz. GÜMKART’ı kullanarak, ilgili bankanın POS cihazı üzerinden ödemeyi gerçekleştirebilirsiniz.

İlave bilgileri için Seyhan Hukuk Bürosundaki İngilizce ve Rusça konuşan dış ticaret uzmanı ve avukatlarla iletişime geçebilirsiniz.

Hariçte İşleme Rejimi nedir ve HİR’den nasıl faydalanılabilir?

Hariçte İşleme Rejimi nedir ve HİR’den nasıl faydalanılabilir?

Hariçte İşleme Rejimi; İşlenmek üzere hammaddelerin ya da tamir edilmek üzere teçhizatların öncelikle ihraç edilmesini; devamında ise tekrar ithal edilmesini mümküm kılan ve bu bağlamda her türlü vergiden muafiyet sağlayan bir sistemdir.

Hariçte İşleme İzin Belgeleri, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü tarafından verilir. Bu izinler, tamir edilmek üzere yurt dışından ithal edilen teçhizatlar veya işlenmek üzere hammaddeler için verilir. Söz konusu eşyanın Hariçte İşleme Rejimine tabii olabilmesi için Türkiye’nin serbest dolaşımında bulunması gerekir. HİR faaliyetlerinden sonra bir eşyanın belirli koşulları sağlaması şartıyla tekrarTürkiye’ye ithal edilmesi halinde vergilerden tam veya kısmi muafiyet sağlanabilir.

HİR, Türkiye dışındaki ucuz işgücünden yararlanmaktadır. Bununla birlikte tesis edilecek işlem için Türkiye’de yeterli teknolojinin ve verimliliğin bulunmaması durumunda yahut yurt dışından ithal edilen bir eşyanın tamir edilmesi sağlamak amacıyla vardır. Hariçte İşleme Rejimi’nden faydalanmak için söz konusu faaliyetler, Türkiye’deki üreticileri olumsuz etkilememelidir. Bu kararı, izin veren makam mevcut piyasadaki durumunu değerlendirerek verir.

Rejimden faydalanmak için geçici ihracat eşyalarının işlem görmüş ürünleri üretmek üzere kullanıldığı kanıtlanmalıdır. Bunun için gümrük idaresi, ayniyet tespiti gerçekleştirir. Ayniyet tespiti halinde söz konusu eşyanın seri numarası, etiketi, numune ve teknik dokümanları, analiz raporu, sözleşmesi, faturası v.b. unsurları incelenir.

Eşyanızın ihracı; ödenmiş ithalat vergilerinin geri verilmesine, teminata bağlanmış ithalat vergilerinin kaldırılmasına, ihracat vergi iadesine, ihracı nedeniyle tarım politikası kapsamında vergi iadesi dışında bir mali avantaja sebebiyet veriyorsa Hariçte İşleme Rejimi’nden yararlanılamaz.

Böylece Hariçte İşleme Rejimi, firmalara çeşitli vergi muafiyetleri sağlayarak ekonomik kalkınmayı desteklemektedir. Firmalar, HİR’den faydalanarak; üretim hacimlerini artırabilir, maliyetleri düşürebilir ve böylece tüketicilerin daha fazla mal ve hizmet satın alabilmelerini yani zenginleşmelerini sağlayabilirler.

İlave bilgileri için Seyhan Hukuk Bürosu ile iletişime geçiniz.

Dış ticaret Danışmanı Doruk Arslan

TEDARİK ZİNCİRİ GÜVENLİĞİNE İLİŞKİN TAVSİYELER

TEDARİK ZİNCİRİ GÜVENLİĞİNE İLİŞKİN TAVSİYELER

Tedarik zincirleri genellikle küresel salgınlardan su yollarındaki tıkanıklıklara, yetersiz altyapıdan uluslararası çatışmalara kadar çeşitli faktörlerden etkilenir. Tedarik zincirlerinizin güvenliğini sağlamak için devletler ve uluslararası kuruluşlar tarafından bir takım ilkeler ve kurallar geliştirilmiştir.

Bunlar birkaç aşamaya bölünebilir. İngiltere’nin Ulusal Siber Güvenlik Merkezi’ne göre, bunlar şu şekilde sıralanabilir:

a)Riskleri anlayın

b)Kontrolü sağlayın

c)hazır olduğunuzdan emin olun ve en son olarak sürekli olarak güvenlik yaklaşımınızı geliştirin.

Riskleri anlamak, sözleşmenizin hassasiyetini, tedarikçilerinizin elinde tuttuğu veya daha sonra erişeceği bilgilerin değerini anlamanız açısından önemlidir. Bu, daha sonra herhangi bir yasal anlaşmazlığın ortaya çıkması durumunda çok önemli olacaktır.

İkincisi, tedarikçilerinizin kim olduğunu ve onların güvenlik önlemlerinin ne olduğunu bilmeniz önemlidir. Bu, onlara sağladığınız bilgilerin ne kadar iyi korunacağını belirlemenizi sağlayacaktır. Tedarikçileriniz alt yüklenicilerle de anlaşacaksa alt yüklenicilerin önceden belirlenmiş güvenlik gereksinimlerine uyup uymadıklarını kontrol etmeniz, tedarikçilerinizin ve alt yüklenicilerinin verilerinize sahip olacağı erişim düzeyini bilmeniz gerekir. Tedarikçilerinizin kişisel verilere erişim üzerinde ne kadar yüksek düzeyde kontrole sahip olduğunu da bilmelisiniz çünkü bunları yabancılarla paylaşmalarını istemezsiniz. Veri güvenliğine ilişkin beklentilerinizi tedarikçilerinize açık bir şekilde iletiniz, böylece yanlış anlaşılmaların ortaya çıkmasını önleyebilirsiniz.

Ortaklarınızı, size veya veri güvenliğinize oluşturdukları risk seviyesine göre gruplandırmak iyi bir fikir olur. Değerlendirme için; ortaklarınızın işlemlerinizdeki önemi, olası tehditlerin büyüklüğü, onlardan aldığınız hizmet türü, ne tür veriler elde ettikleri gibi faktörleri dikkate alın.

Bu bilgileri tedarikçilerinizle paylaşın, bazı eşyaların depolanması ve tedariği diğerlerinden farklı bir yönetime ihtiyacı olabilir. Örneğin, tıbbi malzemeler, kesinlikle tarımsal ürünlerine göre farklı bir yaklaşım gerektirir.

Kontrolü oluşturmak; bu aşama, tedarik zincirinizi kontrol ettiğinizden emin olmanız için son derece önemlidir. Bunu yapabilmek için, güvenlik ve performans beklentilerinizi sürekli olarak karşılayamayan ortaklarınızı belirleyin. Ayrıca, tedarikçilerinizden birine aşırı bağlı olup olmadığınızdan emin olun . Kontrolünüzü korumak için en önemli faktör, çeşitlendirme olacaktır.

Şunu tekrar vurgulamak iyi olur, açık iletişim, işlemlerinizi takip etmek için de önemlidir. Minimum veri güvenliği beklentilerinizi belirleyin ve tedarikçilerinize iletin. Sözleşmelerinize yukarıda belirtilen güvenlik beklentilerinizi eklemeyi asla unutmayın ve taşeronlarla çalışırken tedarikçilerinizin de aynı şeyi yapıp yapmadıklarını kontrol edin. Veri güvenliğine ilişkin sorumluluklarını yerine getirdiklerine dair kanıt sunmalarını talep edin. Açık iletişimin son dereci önemli olduğunu unutmayın.

Düzenlemelerinizi kontrol ediniz. Tedarikçilerinizin her birinin güvenlik kurallarınıza uyduğundan ve performansları hakkında yukarı yönlü raporlar sağlayıp sağlamadığını kontrol ediniz.

Denetim hakkı”nı tüm sözleşmelerinize ekleyin ve tedarikçilerinizin işinizle ilgili taşeronlarıyla yapılan sözleşmelerden herhangi biriyle aynı şeyi yaptığından emin olun. (Bunun hangi durumlarda mümkün olup olmadığı konusunda danışmanlığı için lütfen Seyhan Hukuk Bürosuyla iletişime geçiniz.)

Performans göstergeleri geliştirin. Bu, tedarikçilerinizin performanslarını takip etmelerini ve size etkili bir şekilde raporlamalarını sağlayacaktır. Böylece, tedarik zincirinizin ne kadar verimli çalıştığını her zaman bileceksiniz, bu da engellerden herhangi biri üzerinde çalışarak, tedarik zincirinizi geliştirmenizi sağlayacaktır.

Bunlara ek olarak, savaşlar, pandemi veya siyasi kriz gibi dış faktörlerden korunduğunuzdan emin olmak önemlidir. Bunu yapmak için dünyada meydana gelen olayları takip etmeli ve herhangi bir beklenmedik durumda (yaptırımlar, döviz dalgalanmaları vb.) önlemler almalısınız. Bu faktörler sizin kontrolünüz dışında olduğundan, en iyi strateji bu olayların etkilerine karşı etkili yollar bulmak olacaktır. Örneğin, alternatif tedarikçiler veya mevcut tedarikçilerle çalışmanın alternatif yasal yollarını bulmak. Kendinizi, şirketinizi ve şirketinizin varlıklarını yaptırımlardan korumanın yasal yönlerini öğrenmek için lütfen Seyhan hukuk firmasından yasal tavsiye alın.

Sonuç olarak, yukarıda belirtilenlerin tümü, tedarik zinciri yönetimi ve kuruluş sürecinde yer alan risklerden korunmanızı sağlamak için çok önemlidir. Bu sorunun hukuki tarafı için lütfen danışmanlık için Seyhan Hukuk Bürosu ile iletişime geçiniz.

Doruk Arslan

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Uluslararası Ticaretin kurallarını ve yasalarını korumaktan sorumlu olan hükümetler arası bir kuruluştur. Küresel GSYİH’nın % 98 ‘ini temsil eden dünyanın en büyük uluslararası ticaret kuruluşudur.

DTÖ 1995 yılında “Marakesh Anlaşması” ile kurulmuştur. Bundan önce 1948 ‘den beri Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması olarak biliniyordu. DTÖ, uluslararası ticaret anlaşmalarının yanı sıra anlaşmazlıkların çözümü için bir çerçeve sağlayarak örgüt üyeleri arasında mal ve hizmet ticaretini kolaylaştırır. Bu anlaşmalar genellikle tarifeleri, kotaları ve diğer kısıtlamaları azaltmayı amaçlamaktadır.

DTÖ üyeleri diğer üyelere karşı ayrımcılık yapamaz, yani bir ülkeden bir ürüne uygulanan tarife diğer tüm üye devletlerden aynı ürüne uygulanmalıdır, bu en çok tercih edilen ulus kuralı olarak bilinir, ancak çevre koruma, ulusal güvenlik ve diğer önemli hedefler gibi istisnalar olabilir.

DTÖ’nün merkezi İsviçre’nin Cenevre kentindedir. Karar organı Bakanlar Konferansı’dır. Günlük işlevleri, tüm üye devletlerin temsilcilerinden oluşan Genel Konseyin sorumluluğundadır. Genel Müdür ve dört milletvekili tarafından yönetilen yaklaşık 600 kişilik bir sekretarya idari, profesyonel ve teknik hizmetler sunmaktadır. DTÖ’nün yıllık bütçesi 220 milyon ABD dolarıdır ve üyeler tarafından Uluslararası Ticaretteki paylarına göre katkıda bulunulmaktadır.

DTÖ, üye ülkelerin fikri mülkiyet haklarının korunmasında da önemli bir rol oynamaktadır. Buna yenilik ve ekonomik büyüme için gerekli olan telif hakları, patentler ve ticari markalar dahildir. DTÖ, bu hakları koruyarak, şirketlerin ve bireylerin yeniliklerinden yararlanabilmelerini ve ticaretin ülkeler arasında serbestçe gerçekleşebilmesini sağlamaya yardımcı olur.

Bununla birlikte, DTÖ, küreselleşmeden elde edilen faydaların eşitsiz dağılımı ve ticaretin gelişmekte olan ülkeler üzerindeki olumsuz etkileri gibi belirli ticaret konularını ele almada algılanan eylem eksikliği nedeniyle bazı çevrelerden eleştirilerle karşı karşıya kalmıştır. Örgüt, şeffaflık ve hesap verebilirlik eksikliğinin yanı sıra gelişmiş ülkeler lehine algılanan önyargısı nedeniyle de eleştirilmiştir.

Sonuç olarak, Dünya Ticaret Örgütü uluslararası ticaretin teşvik edilmesinde ve düzenlenmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Ticaret engellerini kaldırarak ve fikri mülkiyet haklarını koruyarak, DTÖ dünya çapında ekonomik büyüme ve kalkınmayı teşvik etmeye yardımcı olur. Örgüt eleştirilerle karşı karşıya kalırken, adil ve eşitlikçi bir küresel ticaret sisteminin sağlanmasında önemli bir rol oynamaya devam etmektedir.

INCOTERMS NEDİR? TESLİM KOŞULLARI NELERDİR?

INCOTERMS NEDİR? TESLİM KOŞULLARI NELERDIR?

Uluslararası ticaret şartları Uluslararası Ticaret Odası (ICC) tarafından belirlenmiştir. Bunlar uluslararası ticari faaliyetlerde tarafların sorumluluklarını belirleyen teslim koşullarıdır. Uluslararası ticari faaliyetlerde yaygınca kullanılır.

INCOTERMS terimleri ise çoğunlukla 3 harfli terimlerdir. Bunların en önemli amacı, Uluslararası Eşya Taşımacılığında faaliyetleri, maliyetleri ve riskleri belirlemektir. INCOTERMS sözleşmelere sorumluluk – yani eşyanın varış noktasına kadar ki eşyanın taşımacılık maliyetleri ve bununla ilgili olan risklerine ilişkin açıklık getirir. INCOTERMS devletler ve çeşitli ulusal ve uluslararası kuruluşları tarafından, uluslararası ticaretteki en yaygın uygulamaları tanımlamak için kullanılır. Bu şekilde farklı ülkelerdeki dış ticaret mevzuatının farklılıkları yüzünden ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkları ortadan kaldırılır. Dolayısıyla tüm dünyadaki ticari sözleşmelerde kullanılırlar. INCOTERMS ancak ICC tarafından belirlenir çünkü ICC’ye ait bir tescilli markadır.

INCOTERMS’larda kullanılan belirli terminoloji vardır. Bunlar şu şekildedir:

Delivery: Eşyalarla ilgili hasar yada kaybı riskinin satıcıdan alıcıya geçtiği andır.

Arrival: INCOTERM’lerde taşımacılığının ödendiği andır.

Free: Satıcının eşyaları belirlenen bir adrese götürüp taşıyıcıya teslim etme sorumluluğu var demektir.

Carrier (Taşıyıcı): Bir taşıma sözleşmesinde, demiryolu, karayolu, hava, deniz, iç suyolu veya bu tür modların bir kombinasyonu ile taşımayı gerçekleştirmeyi veya gerçekleştirilmesini sağlamayı taahhüt eden herhangi bir kişi

Freight Forwarder: Taşımacılığı ayarlayan ya da ayarlanmasına yardımcı olan bir firma/taraftır.

Terminal: Kapalı ya da açık bir alan, stok, dok, yol, demiryolu ya da hava kargo terminali olabilir.

To clear for export: Taşıyıcının İhracat Bildirgesini göndermek ve ihracat izninin alınmasına denir.

Kısaca, INCOTERMS, alıcıların ve satıcıların sorumluluklarını açıkça tanımlamak için uluslararası ticarette kullanılan üç harfli ticaret terimleridir. 11 farklı INCOTERMS vardır ve her biri satıcıdan alıcıya mal teslim etme sorumluluklarını ana hatlarıyla belirtir.

EXW (Ex Works) – Satıcının tek yükümlülüğü malları tesislerinde bulundurmaktır. Alıcı, malları oradan varış noktasına götürmekle ilgili tüm maliyetleri ve riskleri üstlenir.

FCA (Serbest Taşıyıcı) – Satıcı, malları satıcının tesislerinde alıcı tarafından belirlenen taşıyıcıya teslim eder. Satıcı, malların taşıma araçlarına yüklenmesinden sorumludur. Alıcı bu noktadan itibaren tüm maliyet ve riskleri üstlenir.

Fas (Free Alongside Ship) – Satıcı, malları sevkiyat limanında geminin yanında teslim eder. Alıcı, bu noktadan itibaren malların kaybolması veya hasar görmesi ile ilgili tüm maliyetleri ve riskleri üstlenir.

FOB (Gemide Ücretsiz) – Satıcı, malları sevkiyat limanında gemiye teslim eder. Alıcı, bu noktadan itibaren malların kaybolması veya hasar görmesi ile ilgili tüm maliyetleri ve riskleri üstlenir.

CFR (Maliyet ve Navlun) – Satıcı, malları sevkiyat limanında gemiye teslim eder. Satıcı, varış limanına nakliye ücretini öder ve gemiye binene kadar malların kaybolması veya hasar görmesi riskini üstlenir.

CIF (Maliyet, Sigorta ve Navlun) – Satıcı, malları sevkiyat limanında gemide teslim eder. Satıcı, varış limanına ulaşım maliyetini öder, sigortayı düzenler ve öder ve gemiye binene kadar mallarda kayıp veya hasar riskini üstlenir.

CPT (Carriage Paid To) – Satıcı, malları sevkiyat limanında taşıyıcıya teslim eder. Satıcı, varış limanına nakliye ücretini öder ve ilk taşıyıcıya teslim edilene kadar mallarda kayıp veya hasar riskini üstlenir.

CIP (Carriage and Insurance Paid To) – Satıcı, malları sevkiyat limanında taşıyıcıya teslim eder.

Satıcı, nakliye masraflarını öder ve sigortayı varış limanına düzenler ve öder ve ilk taşıyıcıya teslim edilene kadar mallarda kayıp veya hasar riskini üstlenir.

DAP (Delivered at Place) – Satıcı, malları alıcının belirttiği yere teslim eder. Satıcı, malları belirtilen yere götürmekle ilgili tüm maliyet ve risklerden sorumludur.

DPU (Delivered at Place Unloaded) – Satıcı, malları alıcı tarafından belirtilen yere teslim eder ve boşaltmaktan sorumludur. Alıcı, malları varış limanından nihai varış noktasına götürmekle ilgili tüm maliyetleri ve riskleri üstlenir.

DDP (Delivered Duty Paid) – Satıcı, malları alıcının belirttiği yere teslim eder, ithalat için temizler ve her türlü gümrük vergisi ve vergisini öder. Alıcı, malları varış limanından nihai varış noktasına götürmekle ilgili tüm maliyetleri ve riskleri üstlenir.

Bu terimlerin mal teslimatı için sorumlulukları tek başına tanımladığını ve gerçek satış sözleşmesini kapsamadığını belirtmek önemlidir. Bir ticari faaliyette yer alan taraflar, hangi INCOTERM’in kullanılacağı konusunda anlaşmalı ve anlaşmalarının belirli ayrıntılarını tanımlamalıdır.

Doruk Arslan

Dış Ticaret Uzmanı ve Yeminli Tercüman

Rusya Federasyonu Medeni Kanunu 153-161 Maddeleri Çevirisi

Madde 153: Sözleşme tanımı

(1) Sözleşmeler, gerçek ve tüzel kişilerin medeni hak ve yükümlülükleri oluşturmayı,değiştirmeyi veya sona erdirmeyi amaçlayan eylemleridir.

Madde 154: Anlaşmalar ve tek taraflı işlemler

(1)Sözleşmeler iki taraflı, çok taraflı ve tek taraflı olabilir.

(2) Tek taraflı sözleşme, yasaya, diğer yasal işlemlere veya tarafların mutabakatına uygun olarak sonuçlandırılması için bir tarafın iradesini ifade etmenin gerekli ve yeterli olduğu bir işlem olarak kabul edilir.

(3) Bir sözleşme yapmak için, iki tarafın (iki taraflı sözleşme) yahut üç veya daha fazla tarafın (çok taraflı sözleşme) kararlaştırılan iradesini ifade etmesi gerekir.

Madde 155: Tek taraflı işlemlerde yükümlülükler

(1) Tek taraflı bir sözleşme, yalnızca işlemi gerçekleştiren kişi için yükümlülükler doğurur. Bu sözleşmelerin 3. kişilere yükümlülük doğurması yalnızca kişilerin mutabakatı veya kanunla olur.

Madde 156: Tek taraflı işlemlerin yasal düzenlemesi

(1) Kanuna ve tek taraflı işlemin niteliği ve özüne ters düşmedikçe, tek taraflı işlemlere yükümlülükler ve sözleşmelere dair genel hükümler uygulanır.

Madde 157: Şarta bağlı sözleşmeler

(1) Taraflar, hak ve yükümlülüklerin ortaya çıkışını, gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli olmayan bir olguya bağlamışlarsa, sözleşme, şarta bağlı olarak yapılmış sayılır.

(2) Taraflar, hak ve yükümlülüklerin sona ermesini gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli olmayan bir duruma bağlamışlarsa, sözleşme, bozucu şartla kurulmuş sayılır.

(3) Eğer söz konusu şartın gerçekleşmesi, sözleşmenin kurulmuş olması aleyhine olan taraf eliyle engellenmişse sözleşme kurulmuş sayılır. Eğer söz konusu şartın gerçekleşmesi, sözleşmenin kurulmuş olması lehine olan taraf eliyle gerçekleştirildiyse sözleşme kurulmamış sayılır.

Madde 157.1 (07.05.2013 eklenmiş): Sözleşmede rıza

(1) Bu maddenin hükümleri, yasa veya diğer yasal düzenlemeler tarafından aksi belirtilmedikçe uygulanacaktır.

(2) Kanun gereği bir işlemin sonuçlandırılması üçüncü bir şahsın, bir tüzel kişinin veya bir devlet kurumunun veya yerel bir özyönetim kurumunun rızasını gerektiriyorsa, üçüncü kişi veya ilgili kurum kabul veya reddini rızayı talep eden kişiye makul bir zamanda bildirir.

(3) İşlemin sonuçlandırılmasına yönelik ön muvafakatnamede, sonucuna muvafakat verilen işlemin konusunun belirlenmesi gerekir.Müteakip onay üzerine, onayın verildiği işlem belirtilmelidir.

(4) Kanunun belirlediği durumlar dışında, susma sözleşmenin kurulmasına verilen rıza olarak kabul edilemez.

Madde 158: Sözleşmelerin şekli

(1) Sözleşmeler yazılı veya sözlü şekilde kurulur.

(2) Sözlü şekilde kurulabilen sözleşme, kişinin davranışlarından o sözleşmeyi yapmak istediği açıkça anlaşılıyorsa, kurulmuş sayılır.

(3) Sessizlik, kanunla veya tarafların mutabakatı ile öngörülen durumlarda bir işlemi sonuçlandırma iradesinin bir ifadesi olarak kabul edilir.

Madde 159: Sözlü kurulan sözleşmeler

(1) Kanunla veya tarafların mutabakatı ile yazılı bir şeklin zorunlu kılınmadığı bir işlem sözlü olarak yapılabilir.

(2) Eğer aksi taraflarca kararlaştırılmamışsa, kanunen noter tasdikli formun zorunluluk olarak düzenlendiği veya adi yazılı şekilde kurulmaması geçersizliğine yol açan sözleşmeler hariç bütün sözleşmeler sözlü yapılabilir.

(3) Yazılı olarak akdedilen bir sözleşme uyarınca yapılan işlemler, kanuna, diğer yasal düzenlemelere ve sözleşmeye aykırı olmadıkça, tarafların mutabakatı ile sözlü olarak da yapılabilir.

Madde 160: Yazılı kurulan sözleşmeler

(1) Yazılı bir şekilde düzenlenen sözleşme, sözleşmenin içeriğini belirten evrakın düzenlenip, sözleşmeyi yapan taraflar veya taraflar adına yetkili kişilerin imzalanmasıyla düzenlenir. Bir kişinin işlemi, işlemin içeriğini herhangi bir değişiklik olmaksızın somut bir ortamda çoğaltmayı mümkün kılan elektronik veya diğer teknik araçları kullanarak gerçekleştirmesi halinde de yazılılık şekil şartı gözetilmiş sayılır. İradesini ifade eden kişiyi güvenilir bir şekilde belirlemek için herhangi bir yöntem kullanılırsa imza şartı yerine getirilmiş sayılır. Kanun, diğer yasal düzenlemeler ve tarafların anlaşması, iradesini ifade eden kişinin güvenilir bir şekilde belirlenmesi için özel bir yöntem sağlayabilir. İki taraflı sözleşmeler, bu Kanunun 434 maddesinin 2 ve 3 paragraflarında belirtilen yöntemlerle düzenlenebilir.Kanun, diğer hukuki sözleşmeler ve tarafların mutabakatı sonucunda, ana sözleşmeye uygun olarak yan edimler ve bunlar yerine getirilmediği takdirde cezai şartlar belirleyebilir. Sözleşmede cezai şart mevcut değilse, işlemin basit yazılı şekline uyulmamasının sonuçları geçerli olacaktır.

(2) Sözleşmelerde, imzanın faks kopyası, ya da el yazısı imzanın mekanik veya bundan başka bir yolla kopyalanmasının kullanımına, kanunla, diğer yasal işlemlerle ve tarafların mutabakatıyla izin verilir.

(3) Bir vatandaş fiziksel bir engel, hastalık veya okuma yazma bilmemesi nedeniyle kendisi imzalayamıyorsa, talebi üzerine başka bir vatandaş sözleşmeyi imzalayabilir. Engeli bulunan vatandaş yerine imzayı atan kişinin imzası, bir noter veya böyle bir noterlik işlemi yapma hakkına sahip başka bir yetkili tarafından, işlemi yapan kişinin şahsen imzalayamamasının nedenleri evrakta belirtilmelidir.İmza atmaya engeli olan kişinin çalıştığı kurum veya tedavi gördüğü kurumun yönetimi, bu kanunun 185.1 maddesi 3 Fıkrası uyarınca verilecek vekaletnamelerdeki vekilin imzasına şahitlik edebilir.

Madde 161: Adi senet şeklinde düzenlenen sözleşmeler

(1) Noter tasdiki gerektiren sözleşmeler hariç olmak üzere, aşağıda sayılan sözleşmeler adi senet şeklinde düzenlenmelidir:

1-Tüzel kişilerin kendi aralarında ve vatandaşlarla sözleşmeleri;

2-Vatandaşların kendi aralarında on bin rubleyi aşan bir meblağ için ve kanunla öngörülen hallerde, sözleşme miktarına bakılmaksızın

(2) Bu Kanunun 159 maddesi uyarınca sözlü olarak yapılabilecek işlemlerde adi senet şekline uygunluk aranmaz.

BÜLTEN: ANAYASA MAHKEMESİNİN 20.07.2022 TARİHLİ VE E. 2021/121 K. 2022/88 SAYILI KARARI: HAGB KARARLARINA İTİRAZ YOLUNU İPTAL EDEN KARAR

23 Eylül 2022 Tarihli ve 31962 Sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 20/7/2022 tarihli ve E: 2021/121, K: 2022/88 sayılı kararına göre; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu madde 231’de yer alan Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararlarına yönelik itiraz yolu, yeterli inceleme yapılmadığı ve etkili bir denetim yolu olmadığı gerekçesi ile Anayasa madde 40 hükmüne aykırı bulunarak iptal edilmiştir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararlarına karşı itiraz yolunun açık olduğunu düzenleyen kural, ilgili kanun yoluna başvuranların iddia ve delillerinin dikkate alınmasında, çatışan menfaatlerinin dengelenmesinde, temel hak ve özgürlüklere yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluğunun ve ölçülüğünün belirlenebilmesinde belirli ve etkili bir denetim yolu öngörmemektedir. Bu husus temel hak ve özgürlüklere yapılan müdahalelerin giderilmesinde ve kamu gücünü kullananların keyfi davranışlarının önüne geçilmesinde bireye tanınmış olan yetkili makama başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkını ihlal etmektedir. Anayasa madde 40 hükmünün ihlal edildiğine karar veren Anayasa Mahkemesi ilgili hükmün iptaline karar vermiştir.

İptal kararı yayım tarihinden dokuz ay sonra yürürlüğe girecektir.

Stj. Av. Merve ALVEROĞLU

RUS KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KANUNU HAKKINDA BİR İNCELEME: RUSYA’DA KİŞİSEL VERİLER NASIL KORUNMAKTADIR?

Rusya’da 152-FZ sayılı Kişisel Veriler Hakkında Federal Kanun 27 Temmuz 2006’da kabul edilmiştir. Kişisel veriler alanındaki yasal hükümler, Rusya Federasyonu Federal Mevzuatı ile (27 Temmuz 2006 tarihli 152-FZ “Kişisel Veriler Hakkında Federal Kanun”), Rusya Federasyonu İş Kanunu (Bölüm 14) ve Rusya Federasyonu Medeni Kanunu’nunda düzenlenmiştir.

            Rusya’da kişisel verilerin korunması; Rusya Federasyonu vatandaşlarının kişisel verilerinin işlenmesi, depolanması ve aktarılması ile ilgili Rusya Federasyonu mevzuatının gerekliliklerini yerine getirmeyi mümkün kılan bir dizi kompleks önlemden oluşmaktadır. Kişisel verilerin korunması kanununun gerekliliklerine göre, operatör (işletmeci), kişisel verilerin işlenmesine ve bu kişisel verilerin işlendiği bilgi sistemlerine ilişkin bir dizi kurumsal ve teknik önlemi almakla ve uygulamakla yükümlüdür.

Rus hukukunda kişisel veriler doğrudan veya dolaylı olarak tanımlanmış veya tanımlanabilir bir gerçek kişiye (kişisel verilerin konusu) ilişkin her türlü bilgiyi ifade eder.

Operatör (veri işletmeci) – kişisel verilerin işlenmesini organize eden ve (veya) gerçekleştiren ve ayrıca kişisel verilerin işlenme amaçlarını, kişisel verilerle gerçekleştirilen eylemleri (işlemler), kişisel verilerin bileşimini belirleyen, diğer kişilerle ortaklaşa veya bağımsız olarak çalışan bir devlet organı, belediye organı, tüzel kişi veya birey olarak tanımlanmıştır.

KİŞİSEL VERİLER KANUNUNUN ANA HÜKÜMLERİ

-Kişisel verilerin işlenmesi, kişisel verilerin işlenmesinin belirlenmiş amaçlarına tam olarak uygun olarak, yasal ve adil bir temelde gerçekleştirilmelidir.

-Kişisel verilerin üçüncü taraflara ifşa edilmesi veya bu tür verilerin uygun bir temel (kişisel veri sahibinin rızası veya federal yasaların gereklilikleri) olmadan yayılması kabul edilemez niteliktedir.

-Bazı durumlarda, kişisel verilerin işlenmesi yalnızca kişisel verilerin sabibinin rızası ile gerçekleştirilebilir.

-Kişisel verileri işleyen bilgi sistemleri, kişisel verilere ilişkin mevzuatın gereklerine uygun haraket etmelidir.

-Kişisel verilerin sahibi, kendi haklarını ve  menfaatlerini koruma hakkına sahiptir. Operatörün eylemlerine veya eylemsizliğine ( ihmaline) karşın haklarının korunması için yetkili olan devlet organlarına veya mahkemeye başvurarak maddi  ve (veya) manevi zararın tazminini de talep etme hakkı dahil olmak üzere diğer haklarını  ve meşru menfaatlerini de koruma ve korunmasını talep hakkına sahiptir.

-Operatör(işletmeci), kişisel verilerin sahibinin haklarının korunması için yetkili organa kişisel verilerin işlenmesi hakkında bir bildirim göndermekle yükümlüdür. Bu organ, Federal İletişim, Bilgi Teknolojisi ve Kitle İletişim Denetleme Servisidir (daha çok Roskomnadzor olarak bilinir uygulamada);

-Kanun gerekliliklerinin ihlali, hukuki, cezai, idari ve disiplin sorumluluğu doğurmaktadır.

KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASINI SAĞLAMAK İÇİN KOMPLEKS ÖNLEMLER

Kişisel verileri korumaya yönelik kurumsal önlemler şunları içerir:

-Kişisel verilerin işlenmesini organize etmekten ve güvenliğini sağlamaktan sorumlu kişilerin belirlenmesi;

-Kişisel verilerin alınması, işlenmesi, saklanması, aktarılması ve korunmasına ilişkin tüm süreci düzenleyen organizasyonel ve idari belgelerin geliştirilmesi ve düzenlenmesi;

-Kuruluşun ticari sürecine değişikliklerin dahil edilmesi , kişisel verileri işleyen kullanıcıları düzenleyici belgelerin hükümleriyle tanıştırılması;

-Aracılar ve kişisel verilerin aktarıldığı veya işlenmesinin emanet edildiği üçüncü taraflarla ek anlaşmaların yapılması;

-Kişisel verilerin korunmasına yönelik tedbirler listesinin belirlenmesi ve bu tedbirlerin uygulanması;

Kişisel verilerin işlenmesi ve korunmasının yasal gerekliliklere uygunluğu konusunda iç kontrolün her daim uygulanması.

Kişisel verileri korumaya yönelik teknik önlemler, yazılım ve donanımlı bilgi koruma cihazların vasıtasıyla yapılmalıdır. Kişisel verileri otomasyon araçları kullanarak işlerken, teknik koruma önlemlerinin kullanılması bir ön koşuldur ve bunların sayısı ve koruma derecesi, kişisel veri sisteminin koruma düzeyine göre belirlenir.

KİŞİSEL VERİ BİLGİ SİSTEMLERİ İÇİN GEREKLİLİKLER

Kişisel veri bilgi sistemlerinin güvenlik seviyesinin belirlenmesi, işlenen kişisel verilerin hacmine, kategorisine ve ayrıca  01.11.2012 yılından itibaren 1119 sayılı Hükümet Kararnamesine göre gerçekleştirilir ve kişisel veri bilgi sistemleri bilgi sistemlerine göre mevcut tehditlerin türüne bağlı olarak operatörler tarafından bağımsız olarak gerçekleştirilir.

Bu Kanun Hükmünde Kararname ayrıca, kişisel verilerin güvenlik seviyelerine uygun olarak bilgi sistemlerinde işlenmesi sırasında güvenliğinin sağlanmasına ilişkin gereklilikleri de tanımlamaktadır.

Ek olarak, kişisel verilerin korunması için ayrıntılı gereksinimler de belirlenmiştir, özellikle:

18 Şubat 2013 tarihli FSTEC( Rusya Teknik ve İhracat Kontrolü Federal Servisi) No. 21’in emriyle;

18 Ağustos 2014 tarih ve 378 sayılı FSB (Federal Güvenlik Hizmetinin Emri) (kişisel verileri korumak zarureti halinde koruma araçlarının kullanılması gerekiyorsa  bilgiyi  şifreleme (kriptografik)).

Ayrıca, 21 Temmuz 2014 tarihli 242-FZ sayılı Federal Kanun ve 31 Aralık tarihli 526-FZ sayılı Federal Kanun ile değiştirilen 152-FZ sayılı “Kişisel Veriler Hakkında” Federal Kanunun yeni versiyonunun gerekliliklerine uygun olarak , 2014, Rusya Federasyonu vatandaşlarının kişisel verilerinin kayıt, sistematizasyon, biriktirme, depolama, açıklama (güncelleme, değiştirme), çıkarma işlemlerinin gerçekleştirildiği bilgi sistemleri veritabanları Rusya Federasyonu topraklarında bulunmalıdır.

Kontrol

Mevzuatın uygulanması üzerindeki kontrol sağlama mekanizması aşağıdaki organlara verilmiştir:

Kişisel verilerin konularının haklarının korunması için yetkili organ (Roskomnadzor), kişisel veriler alanındaki ana denetim organıdır;

FSB(Federal Güvenlik Hizmeti), şifreleme araçlarının kullanımı açısından ana denetim otoriter organıdır;

FSTEC,( Rusya Teknik ve İhracat Kontrolü Federal Servisi) teknik bilgi koruma araçlarının kullanımı açısından denetim makamıdır.

Kişisel verilerin  korunması bakımından yetkili olan  organ, kişisel verilerin işlenmesinin Rusya Federasyonu mevzuatının gerekliliklerine uygunluğunu kontrol etmek (denetlemek) için hem planlı hem de plansız denetimler yapar ve önlemler alır.

                                                                                                          Stj. Av. Rashid Mirzayev