YABANCILARA KONUT VE İŞYERİ SATIŞINDA KDV İSTİSNASI

Yabancı uyruklu gerçek kişilerin Türkiye’de taşınmaz ya da sınırlı ayni hak edinmesi için aranılan karşılıklılık ilkesi 2012 yılında Tapu Kanunu’nda yapılan düzenleme ile kaldırılmış, böylece yabancıların gerçek kişilerin Türkiye’de taşınmaz edinimleri önemli ölçüde kolaylaştırılmıştır.

Yabancıların Türkiye’de gayrimenkul alımını kolaylaştıran bir başka düzenleme ise KDV istisnasıdır.  6824 sayılı Kanunla yapılan düzenleme ile 1 Nisan 2017 tarihinden itibaren konut veya iş yeri olarak inşa edilen binaların bedelinin döviz olarak Türkiye’ye getirilmesi kaydıyla ilk tesliminde KDV istisnası getirilmiştir. Bu düzenleme ile, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler ile kanuni ve iş merkezi Türkiye’de olmayan kurumlara ve altı aydan fazla yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına 01 Nisan 2017 tarihinden itibaren yapılan konut veya işyeri teslimleri Katma Değer Vergisi’nden istisna tutulmuştur.

3065 sayılı KDV Kanunu’nun 13. maddesinde düzenlenen istisnanın kapsamına konut veya iş yeri olarak inşa edilen binalar girmektedir. Konut veya iş yerinin bu istisna kapsamında teslime konu edilebilmesi için; konut veya iş yeri olarak inşa edilen binanın yapı ruhsatının bulunması ve alıcıların kullanımına hazır vaziyette fiilen teslim edilmesi şarttır.  Kat irtifakı kurulabilen konut veya iş yerlerinde kat irtifakının kurulmuş olması  da gerekir. Ayrıca KDV istisnasından yararlanabilmenin şartlarından bir diğeri ise gayrimenkulün ilk kez satışa ve teslime konu olmasıdır.  Kat irtifakı kuruluş olan gayrimenkullerde ise fiili teslim şartı yoktur.

KDV istisnasından yararlanacak alıcıların, istisnadan faydalanabileceklerine dair, koşulları sağladıklarına dair belgeleri ibraz etmeleri gereklidir. Şu kadar ki bentte öngörülen şartları taşımadığı halde istisnanın uygulandığının tespit edilmesi halinde zamanında tahsil edilmeyen vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden mükellef ile alıcı müteselsilen sorumludur. İstisna kapsamında teslim alınan konut veya iş yerinin bir yıl içerisinde elden çıkarılması halinde zamanında tahsil edilmeyen verginin, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre hesaplanan tecil faiziyle birlikte tapu işleminden önce elden çıkaran tarafından ödenmesi şarttır.

            KDV istisnası süreci; içinde barındırdığı milletlerarası özel hukuk ilkeleri, ceza koşulları gibi kapsamlı mevzuatların takibini gerektirdiği için ve belgelerin hazırlanması sürecinde oldukça dikkatli olunması gerektiği için alanında uzman avukatların yürütmesi gereken bir süreçtir. Konu hakkında uzman ve tecrübeli  ekibimizden detaylı bilgi için bizlere ulaşabilirsiniz.

Stj. Av. Kerimhan DAL