YABANCI TAŞINMAZ MALİKİ ÖLÜMÜ HALİNDE TÜRKİYE’DE BULUNAN TAŞINMAZ MALLARININ DURUMU
Taşınmaz Mal

Ülkemizde yapılan son değişikliklerle yabancıların taşınmaz edinmesi kolaylaştırmıştır. Yabancı kişilerin vefatı   veya kişilerin Türk vatandaşlığından çıkması veya çıkarılmasın halinde Türkiye’de bulunan taşınmazların iktisabı ve tescili ile ilgili hukuksal ihtilaflar artmıştır.

Türkiye’de gayrimenkul sahibi yabancı bir kişi vefat ettiğinde onun Maliki bulunduğu gayrimenkuller ile ilgili mirasçılar nakil işlemlerinde Türk mahkemelerinden veraset ilamı alınması gerekmektedir. Noterler yabancı kişi murislere veraset ilamı vermektedirler, Noterler yabancı kişinin nüfus kayıtlarına ulaşamamaktadırlar.

MÖHUK 20. maddesi yabancıların Türkiye de bulunan miras haklarına ilişkin düzenleme yapmıştır.20. maddenin 1. fıkrası ölenin mal varlığının Türkiye’de bulunan kısmı için Türk hukukunun uygulanacağını düzenlemiştir. Buna göre Türkiye’de taşınmaz olan mirasçılar mutlaka sulh hukuk mahkemesinden veraset ilamı almak zorundadırlar. Miras davalarına ilişkin yetki ise MÖHUK 43.Md. düzenlenmiştir.

MADDE 43- (1) Mirasa ilişkin davalar ölenin Türkiye’deki son yerleşim yeri mahkemesinde, son yerleşim yerinin Türkiye’de olmaması halinde terekeye dahil malların bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Kuralı gereği Taşınmazın bulunduğu yer Sulh Hukuk Mahkemesi de yetkilidir.

Açılan davalarda yerel mahkemeler yabancı memlekette alınmış veraset ilamının tanınması olarak yorumlanıp zaman zaman tanınma kararları vermektedirler. MÖHUK 20. maddesine aykırıdır Nitekim bu kararlar bozulmakta basit bir mirasçılık belgesi edinme işi bazen yıllarca sürmektedir.

Miras Başlıklı MÖHUK 20/1Maddesi Miras ölenin millî hukukuna tâbidir. Türkiye’de bulunan taşınmazlar hakkında Türk hukuku uygulanır.

(2) Mirasın açılması sebeplerine, iktisabına ve taksimine ilişkin hükümler terekenin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.

(3) Türkiye’de bulunan mirasçısız tereke Devlete kalır.

(4) Ölüme bağlı tasarrufun şekline 7’nci madde hükmü uygulanır. Ölenin millî hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir.

(5) Ölüme bağlı tasarruf ehliyeti, tasarrufta bulunanın, tasarrufun yapıldığı andaki millî hukukuna tabidir.

Bu konuda dava açmadan önce Mirasçı lığı kanıtlayacak belgeler

Öncelikle yabancı kişinin  öldüğünü gösteren tutanaklar, belge, Doktor raporu,adli tıp raporu,  savcılık belgeleri,  varsa orada alınmış veraset ilamı hastane kayıtları apostilli olarak Türkçe’ye taşınmazın bulunduğu  veya en son yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat edilmeli, Sulh  Hukuk Mahkemesi elden verilen Bu belgeleri her ne kadar dava açmak için yeterli görse de karar vermek için çoğu zaman bu gayrimenkullere ilişkin bilgileri tapudan kolayca celp ederken , Ölen kişinin mirasçılarınI tespit için İstinabe yolu ile  adli ilgili ülke Adalet Bakanlığından adli yardım talebinde bulunmaktadır.  Bu zaman ve emek kaybıdır.Bu bir yöntem olsa da usul ekonomisine  uygun değildir.

Bu konuda mahkeme adli yardım talebi ile Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdürlüğü kanalı ile ilgili ülkenin Ankara Büyükelçiliğine müzekkere yazılarak vefat ettiği bildirilen  murisin  mirasçılarının bildirilmesi istediğinde  cevabi yazılar çok kısa sürede gelmektedir, gelen yazı cevabına göre belge düzenlenebilir.

Miras payı ölenin milli hukukuna göre belirleneceğinden somut her  olayda murisin mirasçıları olarak  geriye kalanlar ayrıca belirlenmesi gerekmektedir.

Yabancı uyruklu murisin, mirasçılarının uyruğu da incelenip anılan kişilerin ülkeleri ile ülkemiz arasında taşınmaz edimi konusunda karşılıklılık olması ve sınırları belirlenip şayet bir sınırlama var ise mirasçılık belgesinde Tapu Kanunu 35. maddesi şerhine yer verilmesine gerek olup olmadığı yazılmalıdır.