İHRACAT BEDELLERİNİN SÜRESİ İÇİNDE YURDA GETİRİLMEMESİ VE YAPTIRIMLARI

İHRACAT BEDELLERİNİN SÜRESİ İÇİNDE YURDA GETİRİLMEMESİ VE YAPTIRIMLARI

Günümüz ekonomisinde milli para birimini korumanın şartlarından biri ülke içerisinde üretilen artı değerin ihraç edilmesine bağlı olarak oluşturulan sermayenin yurtdışına çıkışını engellemektir. Birçok dünya ülkesi bununla alakalı kanunlar ve başka düzenleyici yasal işlemler yapmaktadır. Nitekim ülkemizde de milli para birimini korumak amacıyla 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun çıkarılmış ve bu kanunla ihracat bedellerini yurda getirme zorunluluğu getirmiştir.

1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’da, ihracat bedellerinin yurda getirilmesi yükümlülüğü ile alakalı iki tane kabahat düzenlenmiştir. Söz konusu kabahatlerden birincisi 3. maddenin 1. fıkrasında şöyle düzenlenmiştir;

“Cumhurbaşkanının bu Kanun hükümlerine göre yapmış bulunduğu genel ve düzenleyici işlemlerdeki yükümlülüklere aykırı hareket eden kişi …”

Görüldüğü üzere kanun Cumhurbaşkanı’nın konu hakkında yaptığı genel ve düzenleyici işlemlerdeki yükümlülüklere uymamayı kabahat olarak değerlendirmiştir. Bu kabahati işleyen kişiler için ise bu fıkranın devamında şöyle bir yaptırım öngörmüştür;

“… üç bin Türk Lirasından yirmi beş bin Türk Lirasına kadar idarî para cezası ile cezalandırılır.”

Bu fıkrada kanun koyucu ithalat ve ihracatla uğraşan kişiler için Cumhurbaşkanı’nın bu konuda vereceği kararlara uyma yükümlülüğü getirmiştir. Bu kararlara uymamanın cezasını ise bu fıkranın devamında düzenlenmiştir;

“… yurda getirmekle yükümlü oldukları kıymetlerin rayiç bedelinin yüzde beşi kadar idari para cezasıyla cezalandırılırlar. İdari para cezasına ilişkin karar kesinleşinceye kadar alacaklarını yurda getirenlere, birinci fıkra hükmüne göre idari para cezası verilir. Ancak, verilecek idari para cezası yurda getirilmesi gereken paranın yüzde iki buçuğundan fazla olamaz”

Bu kısımda ise kanun koyucu nispi bir ceza belirlemiştir, cezanın miktarı yurda getirilmesi gereken para miktarının yüzde beşidir. Devamında ise kanun koyucu yurda getirilmesi gereken ihracat bedelinin yurda getirilmesini teşvik etmek için idari para cezasının kesinleşmesine kadar miktarın Türkiye’ye getirilmesi durumunda, birinci fıkrada bahsedilen 3 TL-25.000 TL arası para cezasının kabahatliden alınacağını ve bu ceza miktarının da getirilmesi gereken miktarın yüzde iki buçuğundan fazla olamayacağını öngörmüştür. Ayrıca belirtmek gerekir ki, kabahatliye kesilecek cezalar getirilecek kıymetlerin rayiç bedeli yani güncel piyasa değeri üzerinden hesaplanır. Ayrıca eğer yapılan ihracatın bedeli döviz üzerinden alınmışsa, işlemin yapılacağı tarihteki Merkez Bankası’nın döviz satış kuru esas alınır.

21.10.2021 tarihli İhracat Genelgesi’nin 4. maddesinde ihracat bedelinin fiili ihraç tarihinden başlayarak 180 gün içerisinde yurda getirilmesi öngörülmüştür. Bu noktada akıllara gelen soru şayet ihracat bedeli uygun tarihlerde yurda getirilmez ise bunun nasıl tespit edileceğidir. Bu konu Merkez Bankasının İhracat Genelgesinin 26 maddesinde düzenlenmiştir, aracı bankalara bilgisi dahilinde olan beyannamelerle alakalı ihracat bedellerinin yurda getirilmesini ve kabulünü izlemek, indirim ve mahsup işlemlerini gerçekleştirme yükümlülüğü yüklenmiştir.

İhracat hesabının uygun süre içerisinde kapatılmaması üzerine aracı banka Vergi Dairesi başkanlığı veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne ihbarda bulunur. Vergi Dairesi Başkanlıkları veya Vergi Dairesi Müdürlükleri ihbardan itibaren 10 iş günü içerisinde 90 süreli ihtarname gönderir. Söz konusu ihtarnamede bu ihtar süresi içerisinde ihracat hesabının kapatılması veya mücbir sebep, haklı durumun belgelendirilmesi istenir. İhtarnamenin süresi içerisinde ek süre alınmazsa veya ihracat hesabı kapatılmazsa, ilgili vergi dairesi savcılığa ihbar yapar.

1567 sayılı kanunun 3 maddesi son fıkrasında düzenlendiği üzere bu hususta idari para cezasına karar vermeye Cumhuriyet Savcısı yetkilidir. Cumhuriyet Savcısı gerektiğinde fiili durumu da gözeterek uygun bir ceza miktarına karar verir. Bu suçların tekerrürü halinde ise verilecek cezalar iki kat olarak hükmedilir. Ayrıca suç tarihi ile tahsil tarihi arasındaki süreler için kanunun belirlediği oranda gecikme faizi uygulanacaktır.

Bu idari para cezasına karşı yapılacak itirazın başvuru yolu ise 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27 maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre idari para cezasına ilişkin idari yaptırım kararına karşı kararın tebliği tarihinden itibaren en geç on beş gün içerisinde sulh ceza mahkemesine başvurulması gerekmektedir. Bu süre içerisinde itiraz edilmez ise idari yaptırım kararı kesinleşecektir.

Yurda getirilmesi ihracat belgelerinin yurda getirilmesi akreditifli ödeme, vesaik mukabili ödeme gibi kanunda sayılan ödeme şekilleriyle yurda getirilebilir. Fakat ihracat bedelinin yolcu tarafından efektif olarak yurda getirilmesi halinde gümrük idarelerine beyan edilmesi zorunludur. Yolcu beraberinde efektif olarak getirilen bedelin tespiti gümrük idarelerince onaylı nakit beyan formu (NBF) ile yapılır.

İhracat hesapları ise aracı bankalar tarafından kapatılır. İhracat hesabı kapatılırken banka bir ihracat kabul belgesi (İBKB) düzenler.

Stj. Av. Deniz Mete ÖZCAN